Danıştay Dördüncü Daire 

Eş’e miras yoluyla intikal eden gayrimenkulun yıktırılarak yerine yaptırılan gayrimenkulden elde edilen iradın aile reisi beyanına dahil edilmemesi gerekir. Eşine miras yoli ile intikal eden gayrimenkulun yıktırılarak yerine inşa edilen gayrimenkulden elde edilen gayrimenkul sermaye iradım, aile reisi sıfatıyla beyannameye dahil etmemiş olmasından dolayı inceleme raporuna dayanılarak mükellef adına ikmalen salınan gelir vergisini onayan Temyiz Komisyonu kararının dilekçede yazılı nedenlerle bozulması isteminden ibarettir. Uyuşmazlık, davacının eşine miras yolu ile intikal eden gayrimenkulun yıktırılarak yerine yenisinin yaptırılması sonunda bu gayrimenkulden elde edilen gayrimenkul sermaye iradinin, aile reisi beyanında kocanın geliri ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin bulunmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 202 sayılı Kanun ile değişik 93. maddesinin üçüncü fıkrasında, karı koca arasında mal ayrılığı usulünün cari bulunması halinde karının evlenmeden evvel mevcut veya evlilik esnasında miras veya vasiyet yoluyla iktisap ettiği mallardan dolayı sağladığı menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının aile reisi beyanında toplanmayacağı öngörülmüştür. Olayda ise, miras yolu ile karıya intikal eden gayrimenkul yıktırılarak yerine yenisinin inşa edilmiş olduğu açık bulunduğundan (başkasının yardımı olmasa bile) yeni gayrimenkulun miras yolu ile iktisap edilen gayrimenkul olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Zira gerek iktisadi değeri, gerekse vasfı itibariyle ortada yepyeni bir gayrimenkulun varlığı sözkonusu olup bu gayrimenkulden elde edilen iradın aile reisi beyannamesine dahil edilmemesinden dolayı yapılan tarhiyatın onanması yerindedir. Bu nedenlerle davanın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.