Danıştay Onüçüncü Daire
İcra masrafları esas alınmak suretiyle icra yoluyla tahsil edilen alacağın hesaplanması yoluna gidilemez. Dava konusu olay, defter ve belgelerinin sıhhatli bir vergi incelemesine olanak vermediği saptanan mükellef adına payı oranında 1967 T, yılı için re'sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; ortaklığın 1968 yılında icra kanalıyla 91.600 liralık alacağım tahsil ettiğinin ve bunun dışında başka alacak tahsilatının yapılmadığı icra memurları yazılarıyla bildirildiği, ortaklığın defterlerinde görünen 3.411,70 liralık icra masraflarım esas alarak icra yoluyla tahsil edilen alacağın hesaplanması yoluna gidilmesinde yerindelik bulunmadığı, belirtilen miktar kadar icra masrafı yapılmış olmasının yapılan masraf kadar alacağın tahsil edildiğin! göstermiyeceği gerekçesiyle kaldıran Temyiz Komisyonu kararının; ortaklığın emtialarım yurdun her tarafında peşinatsız taksitlerle sattığı, bu gibi satışlarda kar oranlarının çok yüksek olduğunun bilinen bir gerçek olduğu, borçlarım ödemiyenler hakkında icrai takibat yapıldığı, mükellefin icra memurluğuna 225 adet dosya için 3.411,70 lira harç yatırdığı, ödenilen harç tutarları esas alınarak yapılan, hasılat hesaplamaları sonucunda saptanan matrah üzerinden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu iddiasıyla bozulması istemine ilişkindir. Gerekçesi yukarıda yazılı Temyiz Komisyonu kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görüldüğünden, davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.