Danıştay Dördüncü Daire

Satın alınan arsa imar parselasyon planının uygulanması sonucu ve yükümlünün iradesi dışında parsellendiğinden, bir parselin müteahhide devri sonucu iktisab edilen dairelerin satışından doğan kazanç ticari kazanç sayılmayacaktır. Sahibi bulunduğu arsanın devri karşılığında aldığı apartman dairelerinin satışından elde ettiği geliri beyan etmediği tesbit olunan mükellef adına yapılan cezalı tarhiyatı, ödevlinin 1.3.1963 tarihinde 35.000 liraya satın aldığı arsanın 11.5.1965 tarihinde imar parselasyon planının uygulanması dolayısıyla üç parsele ayıldığı, iki parselin 1969 yılında satıldığı, diğer parselin devredilmeği karşılığında aldığı 5 daireden ikisinin 1971 yılında 243.000 liraya satıldığı uyuşmazlığın bu dairelerin satışından sağlanan gelirin ticari kazanç olarak vergilendirilmesine ilişkin olduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37/6. maddesinin olaya uygulanması için satın alınmış veya trampa suretiyle iktisab edilmiş olan yerin arazi olması ve parsellenerek 5 yıl içinde veya daha sonraki yıllarda parsellenerek satılmış olması gerektiği, olayda ise;1.2.1963 tarihinde satın alınan arsanın imar parselasyon planının uygulanması nedeniyle ödevlinin ihtiyari, dışında parsellendiği ve bir parselin müteahhide devri sonucu iktisap edilen dairelerin satışından doğan kazancın ticari kazanç sayılamayacağı gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması istemiyle açılan davanın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.