Danıştay Dördüncü Daire
Defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemede tesbit olunan ve inceleme sırasında mükellefçe de kabul edilen hususlar maddi delil olarak kabul edilir. Bir kısım satış hasılatım kayıtlarına intikal ettirmediği tespit olunan mükellef adına yapılan cezalı tarhiyafı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 29. maddesi hükmüne göre, ikmalen tarhiyat yapılabilmesi için matrah farkının maddi delillere dayanılarak kesin bir şekilde tesbitinin gerekli olduğu anlaşmazlık konuşu olayda ise envanter noksanı miktar olarak kesin bir şekilde tesbit edilmişse de, değerlemeye esas tutulan satış fiyatı kayıt ve belgelere dayanılarak tesbit edildiğinden tarhiyatın re'sen takdir yoluyla yapılması icabettiği gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması isteminden ibarettir. Dava dosyasının incelenmesinden, yıl içinde satılmakla beraber bedeli gelir olarak kayıt edilmeyen emtia miktarı, mükellefin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile tespit edilmiş olup, ödevlinin hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın bizzat kabul ettiği asgari satış fiyatları esas alınmak suretiyle anlaşmazlığa konu olan matrah farkı saptanmış bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulan defter ve düzenlenen belgeler ile, mükelleflerce inceleme sırasında kabul edilen hususlar maddi delil niteliğinde olup, bu şekilde tespit edilen matrah farkı üzerinden ikmalen tarhiyat yapılmasında kanuna aykırılık bulunmadığından, davanın kabulü ile Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.