Danıştay Dördüncü Daire
Geçici kabul yılında miktarı kesinlikle bilinmeyen alacağın, kesin hesabın çıkarılıp tahakkukun yapıldığı yıl geliri olarak beyanı tarhiyat nedeni değildir. 1970 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonunda tesbit olunan matrah farkı üzerinden davalı adına ikmalen salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; kesin hesap sonunda ilk ihale bedelinin değişmesi nedeniyle alınan istihkaklarla bu bedel arasındaki farkın kesin miktarım tesbit etmenin olanaksız bulunduğu, bu sebeple ilk ihale bedelinin tahakkuk eden alacak olarak kabul edilemeyeceği, nitekim Edirne ve istanbul Bayındırlık Müdürlükleri yazılarında geçici kabulün yapıldığı tarihte henüz kesin hesap çıkmadığı için ödevlinin alacak miktarının bilinmesine imkan olmadığının bildirildiği, ödevlinin yaptığı gibi, geçici kabul yılında miktarı kesinlikle bilinmeyen alacağın, kesin hesabın çıkarılıp tahakkukun yapıldığı yıl geliri olarak beyan edilmesinin bir zorunluluğa dayandığı, bu uygulamanın hazine lehine bir sonuç da doğurduğu, olayda uyuşmazlık konuşu miktarların kesin hesabın çıkarıldığı yıllarda beyan edilerek vergilendirildiği gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu birinci dairesi kararının; alacakların Gelir Vergisi Kanunu'nun 42/2. maddesi gereği olarak işin bittiği 1970 yılı karma dahil edilerek dağıtılması gerektiği ileri sürülerek bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.