Danıştay Dördüncü Daire
Özel okul işletmeciliğinde bir ders yılının ilk üç ayı içinde tahsil edilen ücret gelirlerinin ertesi takvim yılma taalluk eden kısminin pasifleştirilmesi gerekir.
Özel okul işletmeciliği yapan davalı nezdinde yapılan incelemeden ve dosya muhtevasından, öğrencilerden ücretlerin bir öğretim yılı için alındığı, anılan ücretlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkili kıldığı komisyon tarafından öğretim yılı için tesbit edildiği, bu suretle tesbit olunan ücretlerin üç taksitle ve taksitlerden ilkinin öğretim yi il basında Eylül ayı sonunda, diğerlerinin ise Aralık ve ertesi yılın Mart ayında tahsil edileceği ve öğrenciler dere yılı içinde okuldan ayrılsalar dahi alınan taksitlerin geri verilmeyeceği anlaşılmış bulunmaktadır.
Vergilendirme dönemi takvim yılı olduğuna göre, bir öğretim yılının üç ayı (Ekim, Kasım, Aralık) bir takvim yılı, dokuz ayı da (Ocak, Eylül) müteakip takvim yılı içinde bulunmaktadır.
Bu durumda Eylül ayı sonunda ve Aralık ayı basında tahsil edilen ücretlerin ilgili bulunduğu hizmetin bir kısmı müteakip takvim yılında yapıldığından, tahsil edilen ücretlerin müteakip yılda yapılan hizmete tekabül eden kısminin Vergi Usul Kanunu’nun 287. maddesine göre pasifleştirilmesi ve müteakip takvim yılı hasılatı olarak kabulü gerekmektedir.
Bu usulde yapılan gelir kaydının herhangi bir mükerrerliğe sebebiyet vermesi düşünülemiyeceği gibi esasen hasılat yazılan bir meblağın sonradan herhangi bir suretle tahsilinin mümkün olmaması halinde, bu meblağın şüpheli veya değersiz alacak yazılması suretiyle yok edilmesi mümkün bulunduğundan Temyiz Komisyonu’nca özel okul işletmeciliğinde ancak öğrencilerden tahsil edilecek ücretlerin gelir yazılacağı ve takdir sebebi bulunmadığı yolunda verdiği karar yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle davacı iddialarının kabulüne oyçokluğuyla karar verildi.