Danıştay Onüçüncü Daire

Yangından meydana gelen ziya ve hasarın saptanmasına ilişkin olarak yüklenilen görev bilirkişiliktir. İstanbul Kültür Sarayı yangınında meydana gelen ziya ve hasar miktarının saptanması karşılığında tarafına yapılan ödemeyi, yapılan görevin bilirkişilik olduğu yolunda ihtirazi kayıtla beyan eden yükümlü adına bu ihtirazı kaydın kabul edilmemesi nedeni ile salınan gelir vergisini; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun tahkim müessesesi ile ilgili 516 ve sonraki maddelerinde, hakemlerin bir niza hakkında altı ay zarfında karar verecekleri, hakem kararlarının temyiz edilemeyeceği ve görevli mahkemenin onayı ile kabili icra bulunduğunun hüküm altına alındığı, aynı Kanunun bilirkişi ile ilgili 275 ve sonraki maddelerinde ise, bilirkişilerin hususi bilgi ve tekniğe ilişkin olan hususta görüşlerini bir raporla beyan edecekleri ve bunların hakimi bağlamayacağının belirtildiği, olayda hakembilirkişiler bir niza hakkında karar vermiş olmayıp, yangından doğan hasar ve ziya ile bina, tesisat ve cihazların olay günündeki rayiçlere göre değerlerini saptayarak bunu bir raporla taraflara bildirdikleri, bu raporun karar niteliğin! taşımadığı gibi infaz kabiliyeti de bulunmadığından hakembilirkişileri kanunun tanımladığı anlamda hakem saymanın mümkün olmadığı, bu nedenle yükümlünün katıldığı heyetçe düzenlenen raporun bilirkişi raporu ve bu rapor karşılığı alınan meblağın bilirkişi ücreti olarak kabulü ile 193 sayılı Kanunun 24/3. maddesi uyarınca vergiden istisna edilmesi gerekeceği gerekçesi ile terkin eden Vergiler Temyiz Komisyonu ikinci Dairesi kararının; elde edilen meblağın serbest meslek kazancı olduğu, bu nedenle vergiye tabi tutulması gerekeceği, yapılan tarhiyatta kanuna aykırı bir durum bulunmadığı iddiasıyla bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.