Danıştay Onüçüncü Daire
Hizmet erbabına ilişkin muhtasar beyannameyi süresinde vermeyen yükümlünün mücbir sebep sayılması gerektiği ileri sürülen ağır hastalığı, okul işletmeciliğim sürdürmesine engel bulunmuyorsa, bu iddiaya itibar edilemez. Hizmet erbabı ile ilgili 1970 Aralık ayı muhtasar beyannamesinin süresinde verilmemesi nedeniyle, re'sen takdir olunan matrah üzerinden müvekkili şirket adına salınan gelir (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını onayan itiraz Komisyonu kararım; uyuşmazlığın kaçakçılık cezasına ilişkin bulunduğu, şirketi temsile yetkili ortağın, gırtlak kanseri ve enfarktüs hastalığına tutulduğunun doktor raporu ile saptanmış olduğu ve bu ağır hastalık halinin mücbir sebep sayılacağı bu nedenle de cezanın terkini istenmekte ise de, anılan mücbir nedene karşın okul işletmeciliğini sürdüren yükümlünün, yalnız vergi ödevlerinden beyanname verme yükümlülüğünü anılan nedenle yerine getiremeyişinin kabul edilemeyeceği, kaldı ki muhasebeci ve birçok görevli personeli bulunan işletmede, yükümlünün bu konuda yapması gereken işin beyannamenin imzalanmasından ibaret olduğu bu işin, yasal bir temsilci tayini suretiyle de yerine getirilebileceği, kaldı ki, yükümlünün 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 ve 98. maddeleriyle kendisine yüklenen, her ay beyanname verme ve hizmet erbabına ödediği ücretten kestiği vergiyi yatırma görevini üst üste birçok yıllar yerine getirmemeyi alışkanlık haline getirerek kasten vergi kaybına sebebiyet verdiğinin açık olduğu, fark matrah onbin liranın çok üstünde bulunduğundan kaçakçılık cezasının onanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle onayan, Temyiz Komisyonu İkinci Dairesi kararının; dilekçede yazılı nedenlerle bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.