Dairesi
Temsil edilen nam ve hesabına ticari işlemler yapmaya yetkililer 'daimi temsilci' veya 'acenta' sayılır ve dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilirler.
Karar No
1976/2264
Esas No
1975/2413
Karar Tarihi
14-10-1976

Danıştay Dördüncü Daire

Temsil edilen nam ve hesabına ticari işlemler yapmaya yetkililer 'daimi temsilci' veya 'acenta' sayılır ve dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilirler. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinde; bir hizmet veya vekalet akdiyle temsil edilene bağlı olup, onun nam ve hesabına sınırlı veya sınırsız bir süre veya birden çok ticari muameleler yapmaya yetkili bulunan kimselerle, Ticaret Kanunu hükümlerine göre acenta durumunda olanların başkaca şart aranmaksızın daimi temsilci sayılacağı hükme bağlanmış olup, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 116. maddesinde 'Acenta' genel olarak tarif edilmiş, 117. maddesinde ise, hususi kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydı ile bu fasıl hükümlerinin Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi olmayan yabancı ticari işletmeler nam ve hesabına yurt içinde muamelelerde bulunanlara da uygulanacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Türkiye'de herhangi bir yerde merkezi veya şubesi olmayan yabancı donatanın acentası ve yabancı bandıralı gemi kaptanım temsilen, Türkiye'de müteaddit muameleler yapmaya yetkili olan davalının merkezi yurt dışında bulunan yabancı donatanın daimi temsilcisi olarak kabulü suretiyle dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilmesi yukarıda belirtilen hükümleri karşısında zorunludur. Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 45. maddesinde, dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri kazançların, kurumlar vergisine tabi yabancı ulaştırma kurumlarının, kazançlarının, kurumlar vergisine tabi yabancı ulaştırma kurumlarının, kazançlarının tayinine ilişkin esaslara göre saptanacağı hükme bağlanmış ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19. maddesinde, ticari ve arızi kazançları dar mükellefiyet mevzuuna giren yabancı ulaştırma kurumlarının, Türkiye'deki yükleme limanlarından yabancı memleketlerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar cereyan eden deniz, hava ulaştırmalarında yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne isimle olursa olsun alınan paraların Türkiye'de elde edilmiş hasılat sayılacağı açıklanmış ve bu nev'i Kanun'da vergiyi doğuran olayın vukuu için navlun mukavelesinin Türkiye'de düzenlenmesi veya navlun ücretlerinin Türkiye'de ödenmesi gibi bir koşul da aranmamış olduğundan ve olayda davalı acente, Türkiye'de herhangi bir yerde şubesi veya merkezi olmayan yabancı bandıralı gemi sahibinin Türkiye'de işlerini yönettiğinden ulaştırma işlerinden elde edilen gelir ister ticari, isterse arızi olsun, vergilendirilmesi gerekeceğinden, aksi yolda verilen kararda isabet görülmemiştir. Yukarıdaki nedenlerle davanın kabulü ile Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına, tarhiyatın re'sen ve nihai olarak onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı