Danıştay Onüçüncü Daire
Tarımsal faaliyette bulunulan yükümlünün emlak vergisi beyannamesinde 34 dönüm araziye sahip olduğunu bildirmesi, tümünü ektiği anlamım taşımaz. 1972 yılı vergilendirme dönemine ilişkin olarak yükümlü adına ikmalen salınan gelir vergisi ve kaçakçılık cezasını; inceleme raporuna ekli ve yükümlüce itiraza kayıt konmaksızın imzalanan tutanakta, uyuşmazlık konuşu yılda 14.000 lira safi zirai gelir elde edildiğinin saptandığı, emlak vergisi beyannamesinin incelenmesinden de yükümlünün 34,000 dönüm araziye sahip olduğunun anlaşıldığı, sulu arazi dışında kalan yerlerde zirai faaliyet yapılmadığı kabul edilmeyeceği gibi arazinin ortaklı işletildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle onayan Temyiz Komisyonu üçüncü dairesi kararının, dilekçede yazılı nedenlerle bozulması isteğine ilişkindir. Dosyaya ekli belgelerin incelenmesinden yükümlünün 34.50 m2 yani 34.5 dönüm araziye sahip olduğu, ve ortaklık halinde 8.5 dönüm sulak arazide zirai faaliyette bulunduğu, kıraç yerlerde ekim yapmadığı anlaşılmasına karşın, yükümlünün 34.000 dönüm araziye sahip olduğu; kıraç yerlerde ekim yapılmadığının ve arazinin ortak olarak işletildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesine dayanılarak tarhiyatının onanmasına karar verilmesinde ve eğer komisyon kararında belirtildiği gibi ise, bu halin nasıl kanıtlandığının kararda gösterilmemesinde yerindelik bulunmadığı açık olduğundan davanın bu nedenle kabulüyle, dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının yükümlünün sahip olduğu ve ekim yaptığı arazi miktarıyla, elde edilebilecek hasılat tutarı saptanarak sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.