Dairesi
Arsa üzerinden satışı yapılır da alıcıya daha sonraki yılda teslim edilen daireden dolayı elde edilen kazanç teslim yılında elde edilmiş sayılır.
Karar No
1976/1211
Esas No
1976/12
Karar Tarihi
12-05-1976

Danıştay Dördüncü Daire 

Arsa üzerinden satışı yapılır da alıcıya daha sonraki yılda teslim edilen daireden dolayı elde edilen kazanç teslim yılında elde edilmiş sayılır. 1969 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda takdir olunan matrah üzerinden müvekkili adına salınan gelir vergisi ve kaçakçılık cezacısı; ödevli, kendine ait gayrimenkulu üzerine inşa ettirdiği 11 daireli apartmanın 8 ve 9 no'lu dairelerinin satışından sağladığı kazancı arızi kazanç olarak beyan etmişse de, 7 no'lu daireyi 13.5.1968 tarihinde arsadan hisse vermek suretiyle sattığı dairenin ise 1969 yılında teslim edildiği kendi imzası altında düzenlenen tutanaktan anlaşılmakta olup, Gelir Vergisi Kanunu yönünden gelirin elde edilmesi dairelerin bitmiş olarak alıcılara teslimi ile mümkün olacağından, 7 no'lu dairenin satılmasından doğan kazancın 1969 yılma ait olması gerektiği, bu nedenle dönem kazancına 7 no'lu dairenin satışından elde edilen gelirin ilavesinin uygun olduğu, diğer taraftan 1969 yılında yapılan daire satışları birden fazla olduğundan, bu konudaki Danıştay kararları gereğince faaliyetin ticari kazanç hükümlerine tabi bulunduğu, bu bakımdan defter tasdik ettirilip, tutulması icab ederken bu mecburiyetin yerine getirilmemesi nedeniyle re'sen takdire gidilmesinin yerinde olduğu, ödevlinin ilgili yıl daire satışlarından (195.000 + 195.000 + 250.000 =) 640.000 lira elde ettiği hususunun ihtilafsız bulunduğu, bilirkişiye yaptırılan inceleme sonucunda 1969 yılında satılan üç dairenin maliyet bedelleri toplamının (128.069 x 3 =) 384.207 lira olarak hesaplandığı, üç dairenin toplam satış bedeli 640.000 lira ile maliyet bedeli 384.207 lira arasındaki 255.793 liralık fark, beyanı gereken ticari kazanç olduğuna göre, arızi kazanç olarak beyan edilen 44.00 liranın tenzilinden sonra (255.793 44.000 =) 211.793 liranın matrah farkı olarak kabulünün zorunlu bulunduğu, bu bakımdan, arsanın inşaat sırasındaki rayiç bedeli nazara alınarak maliyetin yükseltilmesi ve bu esasa göre matrah farkı hesaplanmasında kanuna uyarlık görülmediği, kaçakçılık cezasının da yerinde olduğu gerekçesiyle değişiklikle onayan Temyiz Komisyonu Birinci Dairesi'nin 22.5.1975 günlü ve 1975/869 sayılı kararının; binanın, ticari gayeyle değil, irat elde etmek için yapıldığı, masrafların çoğalması nedeniyle zor durumda kalınınca dört dairesinin satıldığı, ticari gaye bulunmadığı, öte yandan maliyetin yeniden hesaplanması gerektiği, istanbul'un en mutena yerlerinden biri olan Akıncı Burnu'nda, çok zor bir hafriyat sonucu tamamen lüks olarak inşa olunan binanın maliyetinin, standart ölçülere göre düzenlenmiş genelge esaslarına istinaden hesaplanamayacağı, istanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan tesbitte bilirkişilerin, arsa hariç inşaat maliyetini 2.166.720,74 TL olarak hesapladıkları, 1960 yılında 150.000 liraya alınan arsanın 1.1.1969 daki emsal bedelinin ise 921.600 lira olarak takdir edildiği, arsanın emsal bedelle maliyete ilavesi gerektiği, bu nedenle arsanın emsal bedelle alınması, bu yapılmadığı takdirde inşaat hakiki maliyetinin teshili icabettiği iddiasıyla bozulması ve yargılama giderlerinin karşı tarata yükletilmesi isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı