Danıştay Dördüncü Daire
Aralarında iştirak tesis etmiş bulunan iki veya daha fazla petrol hakkı sahibi ayrı ayrı vergiye tabi olacak yerde, isterlerse gelir ve zararlarını birleştirerek bir vergi beyannamesiyle bildirebilirler. Bu husus dar mükellefiyete tabi şirketler için de geçerlidir. Merkezi New York'ta bulunan 'Mobil Refinig Company Inc' sirkelinin Türkiye şubesinin 1965 takvim yılı beyannamesinde, yine merkezi New York şehrinde bulunan 'Mobil Exploration Mediterranan Inc' sirkelinin Türkiye şubesinin zararlarının karlarıyla mahsubu kabul edilmeyerek beyanname vermemiş sayılması nedeniyle re'sen takdir olunan matrah üzerinden davalı şirket adına salınan kurumlar ve gelir (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını; 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun 6558 sayılı Kanunla değişik 107. maddesinde, esas faaliyetleri bu kanuna göre petrol ameliyesi olan ve bütün bir vergilendirme dönemi boyunca biri diğerinin hisse senetlerinin %90'ına veya daha fazlasına sahip olmak suretiyle aralarında iştirak tesis etmiş bulunan iki veya daha fazla petrol hakkı sahibi, ayrı ayrı vergiye tabi olacak yerde, isterlerse gelir ve zararlarım birleştirerek bir vergi beyannamesiyle bildirebilecekleri, bu takdirde müşterek beyannamenin verildiği ilk dönemden hemen evvelki iki döneme ait zararların tekevvün tarihinden itibaren müteakip 10 yıldan fazla devredilmemek şartıyla ve bu kanunun 106. maddesine paralel olarak düzenlenen Petrol Nizamnamesinde tespit olunan esaslar dairesinde müteakip senelere devredilebilecekleri belirtildiğine göre, dar mükellefiyete tabi kurumların sözü edilen 107. madde hükmünden yararlanamayacakları sonucunu çıkarmaya imkan olmadığı, zira merkezleri New York'ta bulunan 'Mobil Refining Company Inc' (Petrol tasfkiye) şirketi ile 'Mobil Expolaratin Mediterranen Inc.' (Petrol arama) sirkelinin 30 Teşrinisani 1330 tarihli Kanunu Muvakkat hükümlerine göre Türkiye'de birer şube açıp Petrol Kanununa göre de petrol hakkı sahibi olarak faaliyette bulunmaya başladıkları ve yine Petrol Kanunu'nun 107. maddesi ile Petrol Nizamnamesi hükümlerine uygun olarak 1962 yılından itibaren 'Petrol arama' sirkelinin, 'Petrol tasfiye' şirketi hissesi senetlerinin %90'ından fazlasını devraldığı mahalli (kendi) kanunlarına göre yetkili bulunan yeminli murakıp tarafından düzenlenen ve Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Sakalığı New York Başkonsolosluğu ve İstanbul Vilayeti Hukuk işleri Müdürlüğü tarafından onaylanmış, dosyada fotokopisi mevcut belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle terkin eden Temyiz komisyonu ikinci Dairesi kararının ; Türkiye'de kuruluş sermayeleri yaptıkları işe göre cüz'i olan 'Petrol arama' ve 'Petrol Tasfiye' şirketlerinin, merkezlerinin gönderdiği kıymetlerle işlerin! yürüttüğü ve bu nedenle de müesseselerin birer şube niteliğinde olmayıp bir temsilci durumunda oldukları, bu iki temsilciliğin Türkiye'deki faaliyetleri neticesinin dar mükellefiyet esasına göre vergilendirildikleri, hukuk açısından tüzel kişiliklerinin olmadığı, Petrol Kanunu'nun 107. maddesinin, tam mükellefiyete tabi Türk şirketlerine (kurum) cari olduğu, bir an için aksi kabul edilse dahi, yabancı iki kurum arasında Türkiye dışında vuku bulan muameleyi, münasebet ve iştirakleri araştırmaya kanunların mülkiliği prensibinin mani bulunduğu, esasen bu gibi muamele münasebet ve iştiraklerin tahkiki imkanı bulunmadığı, 1973 yılında Petrol Kanununda yapılan değişikliklerle bu hususa ilişkin maddelerin tamamen kaldırıldığı ileri sürülerek bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.