Danıştay Dördüncü Daire
Muaccel hale gelmeyen sermaye borcu için yürütülen temerrüt faizinin hasılat yazılmasına gerek yoktur. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 539. maddesinin son fıkrasında aynen 'şirket mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça umumi heyet ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeye mahsuben ödeyecekleri paraların ödeme gününü tespite... selahiyetlidir.' denildiğine ve şirket mukavelesinde bu hususta herhangi bir hüküm de bulunmadığına, yükümlü kurumun iki ortaklı olduğu ve bu iki ortağın yaptığı protokol ile sermaye borcunun ödeme zamanının tayin edildiği iddia olunduğuna ve aksi de ileri sürülmediğine göre, bir ortağın protestosu ile sözü edilen borcun muaccel hale geldiği düşünülemez. Ayrıca umumi heyet kararında belirtilen sürelerde mezkur borcun ödenmediği de iddia edilmediğinden ortaklardan temerrüt faizi tahsili olanağı bulunmamakta olup bu nam altında bir meblağın matraha alınmasında yasal isabet bulunmamaktadır. Diğer hususlarda ileri sürülen iddialar, dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bu iddialara ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenlerle davanın kısmen kabulüyle dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının sermaye borcu üzerinde yürütülen temerrüt faizi ile ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer hususlara müteveccih davanın reddine oybirliği ile karar verildi.