Danıştay Onüçüncü Daire
Tahsil edildikleri yılda hasılat yazıldığında uyuşmazlık bulunmayan istihkakların, geçici kabulün yapıldığı yılda tahakkuk etmiş bulunduğu gerekçesiyle matraha alınması isabetsizdir. 1968 takvim yılı için inceleme raporuna dayanılarak yükümlüler adına ikmalen salınan gelir vergisini; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesine göre, birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın iki şekilde tenbitinin mümkün olduğu, aynı Kanun'un 44. maddesinin 1. fıkrasında geçici ve kati kabul usulüne tabi işlerde geçici kabulün yapıldığı yılın işin bitim yılı olarak katsül edildiği, her ne kadar bu hükümler uyarınca geçici kabulün yapıldığı yıla kadar tahakkku eden istihkak bedellerinin hesaben elde edilmiş sayılabileceği düşünülebilirse de, bu kabil resmî taahhütlerde, iş sona erdiği ve geçici kabulü de yapıldığı halde tahakkuk eden istihkakların defaten tahsili imkanı mevcut olmadığı gibi bunlar üzerinde istenildiği zaman fiilen ve hukuken tasarruf imkanının bulunmadığı, tahsil ettikleri yıllarda hasılat kaydedilmediği konusunda uyuşmazlık mevcut olmadığı gerekçesiyle kaldıran Temyiz Komisyonu Birinci Dairesi kararının; 193 sayılı Kanunun 42 ve 44. maddelerine göre katî kar ve zararın 1969 yılında tesbit ve beyan edilmesi gerekeceği, ticari kazançta, bilanço esasına göre karın saptanmasında alacakların elde edilen hasılat beyanında sayılışı karşısında hesaben elde etmenin fiilen tahsil ve tasarruf imkanına bağlı olmaksızın kanunen kabul olunduğunun, Gelir Vergisi Kanunu'nun 38, 39 ve Vergi Usul Kanunu'nun 192. maddelerinden açıkça anlaşıldığı iddiasıyla bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.