Danıştay Onüçüncü Daire
Emanet suretiyle yürütülen inşaat işinde taşeron olarak taahhütte bulunan yükümlünün istihkakları tutarından alıkonulan %10 tutarındaki teminatın tahakkuk ettiği dönemde hasılat kaydedilmesi gerekir. Uyuşmazlık; Karayolları Genel Müdürlüğü'nün emanet suretiyle yürüttüğü inşaat işinde, taşaron olarak taahhütlerde bulunan yükümlünün istihkakları tutarından, işçi gündeliklerine, sigorta primlerine, malzeme kaybına ve beğenilmeyen işler nedeniyle kesilecek paralara karşılık alıkonulan %10 tutarındaki teminatların tahakkkuk ettiği dönemde defterine, dolayısıyla beyannameye geçirilmesinden doğmuş bulunmaktadır. 193 sayılı GVK'nun 1. maddesinde bir kazanç veya iradın vergilendirmesi elde etme koşuluna bağlanmış olup, aynı yasanın ticari kazançların saptanmasına ilişkin 39. maddesinde, elde edilen hasılatın, tahsil olunan paralarla, tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade edeceği belirtildiğine, bu durumda işveren tarafından teminat olarak alıkonulan istihkaklar yükümlü yönünden tahakkuk etmiş bir alacak olduğuna göre, bunun tahsil edildiği dönemde gelir kaydedilmesi uygun görülerek tarhiyatın terkin edilmesinde isabetsizlik açıktır. Ancak, yükümlünün işveren tarafından alıkonulan bu %10 teminatları tahsil ettiği dönemlerde kayıtlarında gelir olarak gösterdiği, inceleme raporuyla da sabit olup, olayda düzeltme zaman aşımının geçmiş olması nedeniyle, sonraki yıllarda beyan edilen meblağlar nedeniyle vergi iadesi isteminde bulunulamayacağı açık olduğu gibi müterrakiyetin uygulanamadığı ve bu nedenle vergi kaybına sebep olunduğu da iddia edilmediğinden ve mükerrer vergi alınması da adalet esasları ile bağdaşmayacağından tarhiyatı terkin eden Temyiz Komisyonu kararı sonucu itibariyle yerinde görülmekle davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.