Danıştay Onüçüncü Daire
Birinci tertip yasal yedek akçe ayrılmasına ilişkin uyuşmazlıkta;ikinci tertip yasal yedek akçe ayrılmışcasına karar verilmesi bozma nedeni olduğu gibi, karar verilirken birinci tertip yasal akçenin ödenmiş sermayesinin 1/6'ini aşan kısminin kabul edilmeyeceği hususu da gözönünde tutulmalıdır. Yükümlü şirketin 1968 yılında ihtirazi kayıtta 534.370,45 lira kurumlar vergisi, 374.065,62 lira (stopaj) gelir vergisi matrahı beyan ettiği, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi nedeniyle salınan vergilerin temyiz komisyonunca onandığı bu kararların bozulması isteğiyle açılan davaların ise Danıştay Dördüncü Dairesi'nce reddedildiği, böylece şirketin zararda olmadığının kesinleştiği anlaşmazlık konuşu değildir. Bu durumda yükümlü şirketin kurum kazancı üzerinden yedek akçe ayırması yerinde olup, Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün şirketin zarar beyan ettiğinden söz ederek yedek akçe ayıramayacağına ilişkin iddiası geçerli değildir. Öte yandan, yükümlü şirket, dönem matrahı 534.379,45 liranın %5'i üzerinde 1. tertip kanuni yedek akçe olarak 26.718,97 lira ayırdığı halde, Temyiz Komisyonu'nca verilen kararda ikinci tertip kanuni yedek akçe ayrılmışcasına hüküm tesis edilmesinde yerindelik görülmediği gibi, ödenmiş sermayesi 250.000 lira olan şirket, Türk Ticaret Kanunu'nun 466/1. maddesi uyarınca ancak 50.000 lira 1. tertip kanuni yedek akçe ayırma olanağına sahip bulunduğuna, bir önceki yılda ayırdığı 1. tertip ihtiyat akçeleri tutarı 39.678,96 liraya ulaştığına göre, vergilendirme döneminde ayıracağı birinci tertip kanuni yedek akçe tutarı 10.321,04 lirayı aşamayacak olan şirketin 16.397,93 lira fazlalıkla 26.718,97 lira kanuni yedek akçe ayrılmasında da yasaya uyarlık bulunmamıştır. Yukarıdaki nedenlerle davanın kabulü ile belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden bir karar verilmek üzere Temyiz Komisyonu ikinci Dairesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.