Danıştay Onüçüncü Daire

İşe başlama yılında muaflık şartlarım taşımayan çiftçilerin durumu, muafiyet şartlarım kaybedenlerin durumundan farklıdır. Yeni işe başlayanların işe başladıkları, muafiyeti kaybedenlerin ise müteakip yıldan itibaren vergiye tabi tutulmaları yasa gereğidir. 1968 takvim yılı zirai gelirini beyan etmeyen yükümlü adına re'sen takdir yoluyla yapılan tarhiyat yükümlünün zirai faaliyete ilk kez 1969 yılında başladığı ve muafiyet hükümlerini de ilk defa bu yılda ihlal ettiği, bu nedenle de Gelir Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi gereğince ertesi yıldan itibaren mükellefiyete alınması gerekeceğinden bahisle terkin edilmişse de; Aynı Kanun'un 10. maddesinde, küçük çiftçilerin gelir vergisinden muaf oldukları, küçük çiftçiliğin ise 12. ve 13. maddelerinde yazılı işletme büyüklüğüne ve yıllık satış tutarı esaslarına göre tayin olunacağı, bu şartlardan herhangi birini haiz bulunmayanların küçük çiftçi muaflığından faydalanamayacakları hükme bağlanmış olup, yükümlünün küçük çiftçi muaflığından yararlanacak koşulları haiz olmadığı 200 dönüm arazide çeltik ekimine başlanması ile belli olduğuna yine aynı kanunun zirai kazancın tesbit şekillerin! belirleyen 53. maddesinin 3 numaralı bendinde, yeni işe başlayanların veya muafiyetten mükellefiyete geçenlerin işe başladıkları veya mükellefiyete geçtikleri yıl içerisindeki kazançlarının götürü gider usulüne göre tesbit olunacağı hükme bağlandığına ve ayrıca kanunda zirai gelirlerinin işe başlama yılında vergiden müstesna olacağına dair bir hüküm bulunmadığına göre yükümlünün muafiyet şartlarım ilk kez 1969 yılında ihlal ettiği, ertesi yıldan itibaren mükellefiyete alınması gerekeceği yolunda verilen kararda bu nedenle isabet görülmediğinden dava konuşu kararın bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.