Danıştay Onüçüncü Daire 

Özel hesap döneminin bitiminden 9 gün sonra ölen yükümlünün varisleri hem hesap dönemi için, hem de 9 günlük kist süre için ayrı ayrı beyanname vermek zorundadırlar. Dava dosyasının incelenmesinden uyuşmazlığın, Maliye Bakanlığı’nca özel hesap dönemi tayin edilen murislerinin 9.7.1971 gününde ölümü üzerine mirasçılar tarafından verilen beyannamede 1.7.1970 30.6.1971 özel hesap dönemi kazancından 1.7.1971 9.7.1971 kist dönemi zararının indirilmesinin kabul edilmemesi nedeniyle ikmalen tarhiyat yapılması sonucu doğduğu anlaşılmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 174. maddesinde, takvim yılı dönemi, faaliyet ve muamelelerini mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların başvurması üzerine Maliye Bakanlığı’nın 12 şer aylık özel hesap dönemleri belli edilebileceği, yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresinin hesap dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 12. maddesinde de ölüm halinde yükümlülerin ödevlerinin mirası reddetmemiş olan kanuni ve mahsup mirasçılarına geçeceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 164. maddesinde, ölümün işi bırakma hükmünde olduğu 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 92. maddesinde de, ölüm halinde bir takvim yılma ait beyannamenin 4 ay içinde verileceği kabul edilmiştir. Dava konuşu uyuşmazlığı yukarıda yazılı yasa hükümleriyle bir arada incelenmesinden, 12 aylık 1.7.1970 30.6.1971 özel hesap dönemi biten murisin 1972 yılı Mart ayında vereceği beyannamenin ölüm nedeniyle ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde murislerce verileceği, 1.7.1971 gününde başlayan hesap dönemi ise murisin 9.7.1971 gününde ölümü ile sona erdiğinden ve ölüm de işi bırakma hükmünde olduğundan, 1.7.1971 9.7.1971 kist dönemi beyannamesinin de bu nedenle ayrı olarak verilmesi gerektiği açıktır. iki ayrı nedenle verilecek olan ve iki ayrı hesap dönemine ilişkin bulunan beyannamelerin birleştirilerek verilmesinde ve 1.7.1970 30.6.1971 özel hesap dönemi gelirinden sonraki dönem (1.7.1971 9.7.1971 kist dönemi) zararının indirilmesinde yasaya uyarlık görülmediğinden sonucu itibariyle yerinde bulunan dava konuşu kararın bozulması isteğiyle açılan davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.