Danıştay Dördüncü Daire
Ticari ilişkiden doğmayan alacaklar için aciz belgesine dayanılarak, sözkonusu alacakları değersiz alacak addedip, zarar kaydetmek mümkün değildir. Davalının ...... A.Ş.'deki 890.172 liralık alacağım, adı geçen firmanın iflas ederek, borç ödemede acze düşmesi sebebiyle, zarara kaydettiği tespit edilmiş ve mükellefin anılan yıla ait vergi matrahım büyük ölçüde etkileyen bu zararın mahiyetinin araştırılması sonucunda sözkonusu zarara dayanak teşkil eden alacağın bu şirketle tesis edilmiş ticari bir münasebetten doğmadığının saptanması üzerine değersiz alacak olarak kabul edilmeyerek, yapılan tarhiyat uyuşmazlığa konu teşkil etmiştir. Davalının, ..... A.Ş.'den olan sözkonusu alacakları, kefaletten, naklen yapılan ödemelerden, senet karşılığı para vermekten, ......'nin protestolu senetlerin ödenmemesinden doğmuş bulunmaktadır. 2 Şubat 1957 günlü Ticaret Sicili Nizamnamesi'nin 14. maddesinde; bir gelir sağlamayı hedef tutmayan ve devamlı olmayan faaliyetlerle Türk Ticaret Kanunu'nun 17. maddesinde tarif edilen esnaf faaliyeti sınırlarım aşmayan faaliyetlerin, ticari işletme sayılamayacağı ve sözü edilen Kanun'un 14. maddesinde de bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denileceği ve 20. maddede ise her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekeceği öngörülmüştür. Kanun koyucu bu hükümlerle bir tacirin faaliyetlerinde bir gelir veya menfaat sağlanması gerektiği ilkesin! benimsemiştir. Bu gelir sağlamayı hedef tutmayan yukarıda sayılan muamelelerin, ticari işletme île ilgili veya ticari bir münasebetten doğmuş olduğu kabul edilemez. Bu bakımdan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesinde 'değersiz alacak' addedilerek doğrudan doğruya zarar kaydına cevap verilen alacaklarla, 323. maddesiyle karşılık ayrılması kabul edilen 'şüpheli alacaklar' bir işletmenin çalışma konusuna giren iş ve muamelelerinden doğan alacaklar için sözkonusu olabilmektedir. Ticari bir münasebetten doğmayan bu alacaklar için aciz belgesine dayanılarak değersiz alacak addedilip zarar kaydı mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı iddialarının kabulüyle, dava konusu Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.