Danıştay Onüçüncü Daire
işletme hesabı esasına göre defter tutan eczane sahipleri ayrı bir envanter defteri tutuyorlarsa, bunu da tastik ettirmek zorundadırlar.
Anlaşmazlığın konusu; eczane işleten ve işletme defteri tutan yükümlünün, ayrıca tuttuğu envanter defterim tasdik ettirmediğinin, dönem başı mevcudu için envanter çıkarmadığının dolayisiyle envanterim, işletme defterinin boş sahifesine müfredatlı olarak kaydetmediğinin saptanması nedeniyle yapılan tarhiyata ilişkin bulunmaktadır.
Dava konusu Temyiz Komisyonu kararında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 190. maddesi dayanak yapılarak tarhiyat terkin edilmiş ise de, söz konusu madde, kanunun «Bilanço esasına göre defter tutma» başlığım taşıyan üçüncü bölümünde yer almış olup, ancak bilanço esasına göre defter tutan yükümlülere uygulanabileceğinden bu maddenin, işletme defteri tutan yükümlü hakkında uygulanması olanağı bulunmamaktadır.
Kaldı ki, bu maddenin olaya uygulanabileceği düşünülse bile, madde hükmünde «büyük mağazalar ve eczaneler emtia mevcutlarının envanterlerim 3 yılda bir çıkarabilirler.
Bu takdirde envanter çıkarılmayan yıllarda hesaben mevcut iktisadî kıymetleri envanter defterine kaydederleri» denilmekte olup, bu durumda ara yıllarda hesaben bir envanter çıkarılması zorunludur. Bu gibi iş yerlerinde 3 yılda bir çıkarılması gerekli envanter fiilî envanterdir ve madde hükmü yükümlülerden hesaben envanter çıkarılmasıni ve kayda geçirilmesinin istenmesini engelleyici nitelikte değildir.
Yükümlü envanterini işletme defterine kaydetmeyi? ayrı bir envanter defteri tuttuğuna göre onu aynı kanunun 220, maddesi uyarınca tasdik ettirmek zorunluluğunda olduğundan matrahın re’sen takdiri yoluna gidilmesinde kanunsuzluk bulunmamaktadır.
Davanın bu nedenle kabulü ile, dava konusu kararın, esas hakkında yenideri bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.