Danıştay Onüçüncü Daire
Banka, icra dairesi, ipotek kayıtları ve tanık ifadeleriyle borç para verdiği sabit olan şahsın ikrazatçı olarak kabulü zorunludur. Ticaretle uğraştığı 1969 yılında bazı mahsul satışlarım kayıt dışı bıraktığı, ayrıca faiz karşılığı borç para verdiği iddiasıyla re'sen takdir olunan matrah üzerinden adına salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını, buğday ve kapçık satışlarıyla ilgili olarak takdir edilen matrah yerinde olduğu gibi, ödevlinin 1969 yılında muhtelif kimselere borç para verdiğinin banka ve icra memurluğu yazıları, ipotek kayıtları ve şahit ifadeleri ile sabit olduğu, anılan şahıslara para verdiğini kabul eden yükümlü faiz almadığım ileri sürmekte ise de, önemli miktardaki bir paranın karşılıksız verildiği kabul edilemeyeceğinden matrah takdirinin de yerinde olduğu, öte yandan inceleme raporuna göre, borç verilen paralardan şahit ifadeleri dışında kalan, banka, icra dairesi ve ipotek kayıtları ile saptanan kısımlar için %20 faiz oranı uygulanmış olup, benzeri olaylarda izmir ve çevresi için %40 faiz kabul edildiği gözönünde tutulursa bu oranın yükümlü lehinde olacağı gerekçesiyle aynen onayan Vergiler Temyiz Komisyonu Üçüncü Dairesi kararının; inceleme raporuna ekli ifade tutanaklarında borçluların borçlarına karşı senet verdiklerini ifade ettikleri, bankada ödenmeyen bir senedin icraya verilmesinin doğal olduğu, ancak borçlu ifadelerine, banka ve icra kayıtlarına göre ayrı ayrı matrah takdir edilmesiyle bir alacaktan dolayı iki üç defa faiz geliri hesaplanmış sayılacağı, kaldı ki bazı alacakların satılan arazi karşılığı olduğu, bazı borçlular faiz vermediklerin! beyan ettikleri halde senedin bankada işlem görmesi nedeniyle faiz hesaplandığı iddialarıyla bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.