Danıştay Dördüncü Daire
GVK'nun yıllara yaygın onarım ve inşaat işlerine ilişkin hükümleri, dar mükellefiyete tabi kurumlar için de geçerlidir. Türkiye'de yapılan taahhüt işine isabet etmeyen amortisman paylarının, Türkiye'de yapılan işin kazancından düşülmesi olanağı yoktur. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun, kurumların safi kazançlarının saptanması ile ilgili olarak atıfta bulunduğu 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 43. maddesinin 3 numaralı bendinde, birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya veya bu işlerle sair işlerde müştereken kullanılan tesisat, makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının, bunların her işte kullandıkları gün sayışma göre dağıtılacağı hükme bağlandığına ve sözü geçen kanunlarda dar mükellefiyete tabi olan yabancı kurumlar hakkında bu maddenin uygulanmayacağı yolunda bir hüküm mevcut bulunmadığına, her ne kadar yükümlü kurum Türkiye'de sadece bir inşaat işini taahhüt etmiş ise de, davalı vekilinin, imzasını, muhtevi tutanakla saptanan ifadesinden, şirketin Türkiye'de kullandığı demirbaşların Fransa'dan Türkiye'ye getirildiği 17.3.1966 tarihinden önce ve son parti demirbaşın, Fransa'daki merkeze dönüşü tarihi olan 21.9.1967 gününden sonra aynı yıllar içinde, Fransa'da da kullanıldığı anlaşıldığına, bunun aksi davalı tarafından iddia ve ispat edilmediğine ve sözü geçen maddede birden fazla inşaat ve onarma işinde kullanılan demirbaşların kullanıldığı inşaatların aynı ülkede bulunması gerekeceği yolunda bir şart da mevcut olmadığına göre, Türkiye'de yapılan taahhüt işine isabet etmeyen amortisman paylarının, Türkiye'de yapılan işin kazancından düşülmesi olanağı yoktur. Bu nedenlerle, yükümlü şirketin petrol boru hattı inşaatından başka bir taahhüdü bulunmadığı cihetle olaya Gelir Vergisi Kanunu'nun 43. maddesinin 3 numaralı bendi hükmünün uygulanamayacağı şeklinde verilen kararda isabet görülmediğinden, davanın kabulü ile dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bu nedenle bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.