Danıştay Onüçüncü Daire

Kaplıca işletmesindeki havlu ve peştemallerin doğrudan gider yazılması, yer muşambalarının ise amortismana tabi tutulması gerekir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 313. maddesinde; işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, 269. madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat ve demirbaşların ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tesbit edilen değerinin, bunların kullanılabilecekleri süre zarfında yok edilmesinin amortisman mevzuunu teşkil edeceği hükme bağlanmıştır. Davacı her ne kadar banyo ve hamam işletmelerinde kullanılan havlu ve peştemaller için %25 amortisman nisbeti tayin olunduğunu, bunların beherinin değerinin VUK'nun 313. maddesinde yazılı haddin altında olmakla beraber iktisadi bir bütün teşkil ettiklerinden, toplam değerleri üzerinden amortisman ayrılması gerektiği iddialarım ileri sürmekte ise de, kaplıcalardaki kükürtlü veya diğer madeni milheri ihtiva eden suyun yıpratıcı özelliği ve havlu ve peştemallerin her gün yıkanmaları gereği gibi etkenler gözönünde tutulacak olursa, buralarda kullanılan havlu ve peştemallerin bir yıldan fazla kullanılma olanağının bulunmadığım kabul etmek gerekir. Bu nedenle havlu ve peştemal değerlerinin doğrudan doğruya gider yazılmasının yerinde olduğu yolundaki komisyon kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden davanın bu kısminin reddine, Davacının yer muşambasına ilişkin iddialarına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 313. maddesi ile aynı Kanunun 205 sayılı Kanunla değişik mükerrer 320. maddesinin birlikte incelenmesinden, iktisadi ve teknik bakımdan bir bütün teşkil eden iktisadi kıymetlerin amortisman yönünden de iktisadi bütünlüklerinin muhafaza edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Olayda, uyuşmazlığa konu yer muşambaları iktisadi ve teknik bir bütün teşkil ettiğinden bu demirbaşların bedeli toplamının amortismana tabi tutulması gerekirken, beherinin değerinin VUK'nun 313. maddesinde yazılı hadden düşük olduğu nedenine dayanılarak tamamının bir defada gider yazılabileceğinin hükme bağlanmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenle davanın bu kısminin kabulüyle dava konuşu komisyon kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.