Danıştay Onüçüncü Daire

Kişisel kefalet nedeniyle ödenen meblağ gider yazılamaz. 1966 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda kefil bulunduğu şahsın iflası sebebiyle ödediği meblağı gider yazamayacağı iddiasıyla adına ikmalen salınan gelir vergisiyle kesilen kaçakçılık cezasını tarhiyatın dayandığı inceleme raporuna ekli tutanakta yükümlünün bir şahsa ticari işi ile ilgili olmaksızın bankadan para alabilmesi için kefil olduğunu söz konuşu kefaletin ticari işi ile ilgili olmadığım kabul ettiği ve bu tutanağın doğruluğunu kabul ederek imzaladığı, bu durumda ticari işle ilgisi olmadığı bizzat yükümlünün ifadesiyle sabit olan şahsi kefalet sebebiyle ödenen meblağın gider kaydedilmesine imkan olmadığı, matrah farkının beyannamede yazılı bilgilere dayanılarak tesbitinin mümkün bulunmadığı gibi ödevlinin bir kısım gider belgelerini defterlerine şişirerek kaydetmesi ve hasılatı az göstermesinin kastın delil teşkil ettiği gerekçesiyle onayan Temyiz Komisyonu ikinci Dairesi kararının; ilişikte sunulan banka yazışı ile de sabit olduğu üzere kefaletin ticari kefalet olduğu, adı geçen şahsa bu kimsenin bankadan alacağı için kendisine kefil elmasım sağlamak, yani ticari kredisinden faydalanabilmesi için kefil olduğu, ancak bu kimsenin iflas etmesi üzerine bankaya parayı kendisinin ödediği ve tahsil etme olanağı bulunmadığı, bu nedenle beyannamesinde gider olarak gösterdiği kaçakçılık cezasının onanmasında da isabet bulunmadığı, zira tarhiyata konu olan meblağın beyannamesinde gayet açıkça gösterildiği ve gerekli izahatın verildiği iddialarıyla duruşma yapıldıktan sonra bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.