Danıştay Onüçüncü Daire
Ortalama kar hadlerine göre tarhiyat yapıldığında, sonuç hesapları hükümsüz kaldığına göre, bu yıla ilişkin zararın sonraki yıl kazanandan indirilmesi mümkün olamaz. Dava konuşu Temyiz Komisyonu kararında; yükümlülerin beyan ettikleri zararların, ortalama kar haddi esasına göre azaltılmasının veya kara çevrilmesinin bunların beyan edilen gerçek miktarları üzerinden müteakip yıl kazancından mahsubuna engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle tarhiyat tadilen onanmış is ede; olayda ortalama kar hadleri müessesesi uygulandığına bu yola başvurulmasının, defterlerde görülen zararın veya düşük miktardaki karın mükellefin ticari çabasının gerçek sonucunu göstermemekte olması nedenine dayandığına ve salınan vergi kesinleştiğine ve böylece defterlerde görülen netice hesapları hükümsüz kaldığına göre, bu uygulamanın sonucunun da kabulü icap eder. Bu halin aksine bir düşünce 'ödevli hakkındaki işlerin tesirsiz kalması sonucunu doğuracağı gibi, önceki yıllar tarhiyatının hukuka uygunluğunun kabul edilmemesi anlamını da taşır. Bu nedenle mükellefin 1965 yılında beyan edilen miktar kadar zararlı durumda olduğundan bahsedilmesinde ve bu zararın mahsubuna cevaz verilmesinde isabet görülmediğinden, davanın kabulü ile dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.