Danıştay Onüçüncü Daire
Memur eliyle yapılacak tebliğlerde de posta ile tebliğlerdeki esaslara uyulması zorunludur. 7.11.1969 tarihinde bilatebliğ iade olunan ihbarnamenin 14.11.1969 gününde memur eliyle tebliğine tevessül olunmuş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun memur vasıtasıyla yapılacak tebliğin esasım düzenleyen 107. maddesinin 2. fıkrasındaki "Bu madde hükmünün uygulanmasında bu kısımdaki tebliğ esaslarına uyulur" hükmüne rağmen, posta marifetiyle yapılacak tebliğlerde uyulması gereken esaslara gösterilen 102. maddenin 3. fıkrasındaki, "Muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunmanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır, imzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilmeyen evrak çıkaran mercie iade olunur" yolundaki hükmüne uyulmayarak yoklama memuru diye tesmiye olunan memurun münferit imzası ile düzenlenmiş bulunan bilatebliğ iade şerhine itibar olunmak suretiyle ilanen yapılan tebligatın hükümsüzlüğüne ve bu nedenle ödeme emrinin iptaline karar veren itiraz komisyonu kararında kanuna aykırı bir cihet bulunmadığından davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.