Dairesi
BELGE DÜZENLEMEK VEYA BULUNDURMAKTAN DOLAYI KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARINDAN BİRİNİN TESPİTİNİN YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE KALDIRILMIŞ OLMASI HALİNDE İŞYERİ KAPATMA CEZASI İÇİN ÖNGÖRÜLEN KOŞULUN GERÇEKLEŞMEYECEĞİ HK.
Karar No
19
Esas No
344
Karar Tarihi
16-01-1998
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1998
19
1996
344
16/01/1998
 
KARAR METNİ

BELGE DÜZENLEMEK VEYA BULUNDURMAKTAN DOLAYI KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARINDAN BİRİNİN TESPİTİNİN YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE KALDIRILMIŞ OLMASI HALİNDE İŞYERİ KAPATMA CEZASI İÇİN ÖNGÖRÜLEN KOŞULUN GERÇEKLEŞMEYECEĞİ HK.

Temyiz Eden : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya ait işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi Mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.

Davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, iki tutanakta davacının kesmiş olduğu faturalarda satılan emtia miktarının eksik yazıldığı, üçüncüsünde ise faturanın satışın yapıldığı gün düzenlenmediğinin tespit edildiği, faturada emtia tutarının eksik yazılmış olmasının özel usulsüzlük cezasını gerektirmediği gibi faturanın satış tarihinden itibaren ongün içinde düzenlenmesi mümkün olduğundan bu tespitlerde işyeri kapatma cezası için geçerli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 20.4.1995 günlü ve
E:1994/2932, K:1995/1336 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespitinin arandığı, olayda işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan, tespitlerden birinin usulüne uygun bulunmadığına dayanılarak işlemin iptali yolunda verilen kararı hukuka aykırı görmüş ve bozmuştur.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezası için yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olması gerektiği, özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesinin aranmadığı, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygunluğunun işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve bu tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki kararın yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Süreyya ÇAKIN'ın Düşüncesi :

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar direnme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Yılmaz ÇİMEN'in Düşüncesi :

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 354. maddesinde, "yetkililerce, 353. maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin Maliye Bakanlığının kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği hükme bağlanmıştır.

Bu maddede sözü edilen belgelerin kullanılmaması veya bulundurulmaması fiilleri, 353. maddede ayrıca özel usulsüzlük cezası kesilmesi sebebi olarak sayılmış olup, bu haliyle işyeri kapatma cezası, kanunun suç saydığı fiilde tekerrürün yaptırımını teşkil ettiğinden, tekerrüre esas alınan fiillerin cezasını teşkil eden özel usulsüzlük cezası ile işyeri kapatma cezası arasında sıkı bir sebep-sonuç ilişkisinin varlığından kuşku duyulamaz. Her iki madde hükmü birlikte değerlendirildiğinde, tek eylem özel usulsüzlük cezası uygulanmasını, aynı nitelikteki üç eylem ise işyeri kapatma kararı alınabilmesini gerektirmektedir. Bu yönüyle işyeri kapatma cezası, tekerrür etmiş üç özel usulsüzlük cezasının sonucudur. Başka bir deyişle özel usulsüzlük cezası ile yaptırıma bağlanmış belge kullanmama ve bulundurmama eylemleri, işyeri kapatma cezasının sebep unsuru durumundadır.

Özel usulsüzlük cezaları, işyeri kapatma cezasından önce ihbarname ile ilgililere duyurulduğundan, bu cezalardan herhangi biri, ikisi ya da tümü dava konusu yapıldığında, bunlara dayanılarak alınan işyeri kapatma kararının sebep unsuru tartışmalı hale gelmekle, izlenen yargı yolu tüketilip bu konudaki kararın kesinleşmesini beklemeden işyeri kapatma kararının uygulanmasının yargı denetiminin etkisini ortadan kaldıracağı açıktır. İşyeri kapatma cezasının sebebi sayılan her bir eylemin yaptırımını oluşturan özel usulsüzlük cezalarından birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında kaldırılmış olması, iptal davalarının özelliği gereği işyeri kapatma cezasını hukuki dayanaktan yoksun bırakacaktır. Her iki cezanın sebebini aynı fiil teşkil ettiğinden, cezalardan daha önce dava konusu edilen birinde söz konusu fiilin hukuka uygunluğu tartışmalı iken, daha ağır olan diğer cezanın hemen uygulanması, suç unsurları tamamlanmadan ceza uygulaması anlamına geleceğinden yerinde kabul edilemez.

Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararında, işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine davacı adına özel usulsüzlük cezaları kesilip kesilmediği, kesilmiş ise dava açılıp açılmadığı, dava açılmış ise sonuçları araştırılmadan tespitlerden birinin usulüne uygun bulunmadığından bahisle verilen mahkeme kararında isabet görülmediği belirtilmiştir. Mahkemece, Danıştay bozma kararı doğrultusunda karar verilmek üzere bozma kararında sözü edilen hususların ara kararı ile vergi dairesi müdürlüğünden sorulduğu ve alınan yanıtlarda, özel usulsüzlük cezalarından bazılarının dava konusu yapıldığı, bazı dosyalarda vergi mahkemesince dava konusu özel usulsüzlük cezalarının kaldırıldığı ve itiraz sonucu Bölge İdare Mahkemelerince mahkeme kararlarının onandığı, böylece yargı kararı ile tespitlerden bir kısmının hukuka uygun olmadığının saptandığı, bazı dosyalarda yükümlü davalarının reddedildiği hususlarının bildirilmesine karşın özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın sonucunun işyeri kapatma cezasına etkisi gözönüne alınmadan ısrar kararı verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Nitekim, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 14.6.1996 günlü ve E:1994/608, K:1996/261 sayılı kararında da aynı gerekçelerle bir ısrar kararının bozulduğu anlaşılmaktadır.

Ancak, olayda üçüncü tespite ilişkin özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada vergi mahkemesince cezanın kaldırıldığı ve yapılan itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesince itirazın reddiyle mahkeme kararının onandığı, böylece işyeri kapatma cezasının dayanaksız kaldığı anlaşıldığından, işyeri kapatma cezasının iptali yönündeki mahkeme kararı sonucu itibariyle yerindedir.

Bu nedenle, temyiz isteminin açıklanan gerekçe ile reddi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

1993 yılında 3 kez belge düzenine uymadığı yolunda düzenlenen tutanaklara dayanılarak davacının işyerinin kapatılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı görerek işyeri kapatma cezasını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle eklenen Mükerrer 354 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; yetkililerce, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, üçüncü fıkrasında ise işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının ikinci kez tesbiti üzerine yükümlünün bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olması önkoşuluna yer verilmiştir.

Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge kullanmama veya bulundurmama eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların, eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir. Nitekim davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarından ikisinin dava konusu yapılmadığı, 5.10.1993 tarihli tutanağa dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada mahkemece verilen cezanın kaldırılması yolundaki karara bölge idare mahkemesi nezdinde yapılan itiraz reddedilerek, sözü edilen kararın kesinleştiği vergi dairesi müdürlüğünün 12.7.1996 günlü yazısından anlaşılmıştır.

Bu durumda, işyeri kapatma cezası için öngörülen koşul gerçekleşmediğinden, cezanın kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 16.1.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı