1- VERGİ SORUMLUSU SIFATIYLA SEHVEN FAZLA YATIRILAN BİR VERGİ İÇİN DÜ-
ZELTME BAŞVURUSUNDA BULUNULABİLECEĞİ,
2- TEREDDÜT EDİLMEYECEK DERECEDE AÇIK VE MUTLAK VERGİ HATALARININ İDA-
RECE RE'SEN DÜZELTİLMESİ GEREKİRKEN, EKSİK ÖDENEN MİKTARIN TAHSİLİ İ-
ÇİN ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİNDE HUKUKA UYGUNLUK BULUNMADIĞI HK.
Davacı kurum 1990 Ekim ayında müteahhite yaptığı avans ödemelerinden
dolayı % 5 vergi tevkifatı yapmış ancak, ilgili ay muhtasar beyanname-
sinde bu tevkifatı sehven % 15 olarak beyan edip ödemiştir. ... günlü
dilekçeyle idareye düzeltme ve mahsup başvurusunda bulunmuş ve 1990
Kasım ayına ilişkin gelir (stopaj) vergisi borcunu ... tarihinde ihti-
laflı miktar kadar eksik ödemiştir. Mahsup talebiyle ilgili olarak ya-
pılan vergi incelemesi sonucu, düzeltme talebinin ancak, mükellefler
tarafından yapılabileceği, vergi sorumlularının düzeltme talebinde bu-
lunamayacakları belirtilen davalı idarenin ... günlü yazısıyla iade
talebi reddedilmiş ve eksik ödenen Kasım 1990 ayına ait gelir (stopaj)
vergisi borcunun, vergi aslına dönüşen gecikme zamlarıyla birlikte
tahsili için dava konusu ödeme emri düzenlenerek, 10.9.1993 tarihinde
tebliğ edilmiştir. Bu ödeme emrine karşı açılan davayı inceleyen Edir-
ne Vergi Mahkemesi 1993/449 sayılı kararıyla; 1990 Kasım ayına ilişkin
tahakkuk fişinde, davacı kurumun isteği doğrultusunda herhangi bir
mahsubun yapılmadığı ancak, tahakkuk eden bu verginin ihtilaflı miktar
kadar eksik ödendiği, mahsup istemini kabul etmeyen davalı idare tara-
fından iade isteminin reddine ilişkin yazının 9.4.1993 gününde tebli-
ğine rağmen, bu işleme karşı da dava açılmadığının anlaşıldığı, dola-
yısıyla bir önceki dönemde sehven fazla yatırdığı vergiyi, bir sonraki
dönem ödeyeceği vergiden resen mahsup eden davacı kurum adına düzenle-
nen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine ka-
rar vermiştir.
Davacı kurumun temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü
Dairesi 1994/5799 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 121 inci mad-
desine göre, idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları-
nın resen düzeltilmesi gerektiği, yine aynı Kanunun 8 inci maddesinde
mükellef tabirinin vergi sorumlularına da şamil olduğunun belirtildi-
ği, vergi sorumlusu sıfatıyla davacı kurumun düzeltme talebinde bulu-
nabileceğinin açık olduğu, % 5 olan tevkifatını sehven % 15 olarak be-
yan edilip ödendiği hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, bu
durumu farkeden vergi sorumlusunun bir sonraki ay beyannamesini verir-
ken bu yanlışlığı düzelttiği ve o aya ait vergiden mahsup yaparak, i-
dareden düzeltme istediği, o tarihte beyannameyi kabul eden ve dilek-
çeye başkaca bir cevap vermeyen davalı idarenin, aradan üç yıla yakın
bir süre geçtikten sonra, Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesine göre
resen düzeltebileceği bir hatayı, vergi sorumlusunun düzeltme talep e-
demeyeceği gerekçesiyle düzeltme isteğini reddederek, eksik ödenen
miktarın tahsili için ödeme emri düzenlemesinde isabet görülmediği ge-
rekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.
Edirne Vergi Mahkemesi 7.4.1995 günlü ve E:1995/50, K:1995/131
sayılı kararıyla ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
1990 Ekim ayında sehven fazla ödediğini ileri sürdüğü vergile-
ri, 1990 Kasım ayında ödeyeceği vergiden mahsup ederek ödeyen ve aynı
dönem içinde düzeltme için başvuran davacı kurum adına düzeltme tale-
binin kabul edilmemesi üzerine, eksik ödenen söz konusu verginin ge-
cikme zammıyla birlikte tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı
açılan davanın reddi yolundaki ısrar kararı temyiz edilmiştir.
Davacı kurum, 1990 Ekim ayında müteahhite yaptığı avans ödeme-
leri nedeniyle % 5 oranında vergi tevkifatı yapmış ancak, bu tevkifatı
sehven % 15 olarak beyan ederek ödemiştir. Taraflar arasında, yapılan
tevkifatın % 5 olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı gibi gerçekte
% 5 olarak kesilen verginin, sehven % 15 olarak beyan edilip ödendiği
de ihtilafsızdır. Vergi dairesi müdürlüğü bu hususların aksini kapsar
nitelikte bir iddia ileri sürmemekte, dava konusu ödeme emrini düzen-
leme nedeni olarak, yalnızca vergi sorumlularının düzeltme talebinde
bulunamayacaklarını iddia etmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde, vergi hata-
sı, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar
yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması o-
larak tanımlanmış, 120 nci maddede, vergi hatalarının düzeltilmesine
ilgili vergi dairesi müdürünün karar vereceği, kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, Kanunun müteakip maddele-
rinde geçen mükellef tabirinin, vergi sorumlularına da şamil olduğu
belirtildiğinden vergi sorumlusu sıfatıyla sehven fazla yatırılan bir
vergi için davacı kurumun düzeltme başvurusu yapabileceği sonucuna va-
rılmaktadır.
Müteahhite yaptığı ödemelerden yasaya uygun oranda vergi kesin-
tisi yapan davacı Kurumun, Kasım ayında verdiği Ekim 1990 ayına iliş-
kin muhtasar beyannamesinde bu kesintiyi sehven % 15 olarak beyan ede-
rek ödedikten sonra hatalı beyanını farkettiği ve Aralık ayında verdi-
ği Kasım 1990 ayına ilişkin beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergi-
yi öderken, bir önceki beyannamede fazla tahakkuk eden miktar kadar
noksan ödeme yaptığı ve Ekim 1990 ayı beyannamesi üzerinden yapılan
tahakkukun fiilen yapılan ve yasal kesinti oranına göre düzeltilmesini
istediği, bu istek üzerine vergi dairesince yaklaşık üç yıla yakın sü-
re içinde Kasım 1990 ayına ilişkin verginin noksan ödendiği yönünde
herhangi bir işlem yapılmadığı, dosyadaki belgelerin incelenmesinden
anlaşılmıştır.
Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesinde, tereddüt edilmeyecek
derecede açık ve mutlak vergi hatalarının idarece, resen düzeltilmesi
kurala bağlanmıştır. Müteahhite yapılan avans ödemelerinden % 5 ora-
nında vergi kesintisi yapılması gerektiğinde kuşku yok iken, bu oranın
üç katı düzeyinde kesinti yapıldığı görülen beyanname üzerinden yapı-
lan tahakkukun açık ve mutlak bir hata içerdiği de belirli olduğuna
göre vergi idaresince, Ekim 1990 ayı tahakkukunun Vergi Usul Kanununun
121 inci maddesine göre resen düzeltilmesi ve davacı isteği doğrultu-
sunda işlem yapılması gerekirken, Kurum adına ödeme emri düzenlenme-
sinde ve ödeme emrine karşı açılan davanın reddi yolundaki kararda hu-
kuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Edirne Vergi Mahkemesinin 7.4.1995 günlü
ve 1995/131 sayılı ısrar kararının bozulmasına karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Dava, vergilemede yapılan bir hatanın düzeltilmesi talebinin
reddi yolundaki işlemin iptali dileğiyle değil, beyan üzerine tahakkuk
eden gelir (stopaj) vergisinin vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenen
ödeme emrine karşı açılmıştır. Davada bu ödeme emrine konu olan vergi-
de hata bulunduğu iddia edilmemektedir. Dava, ödeme emriyle bildirilen
verginin başka bir nedenle hata sonucu fazla ödenen vergiden mahsubu
gerektiği iddiasına dayanmaktadır.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü madde-
sinde, "Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icapeden amme alacak-
ları, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak olan amme idaresine olan
müaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle reddolunur." denilmekte-
dir. Kanunda istihkak sahiplerine tek yanlı mahsup beyanlarıyla kamu
borcunu ödeme imkanı tanınmamıştır. İdareye tanınan bu olanak, idari
rejimlerde idareye tanınan tek yanlı icrai karar alabilme yetkisinin
doğal sonucudur. Sözü edilen kanuni düzenlemeye göre, istihkak sahibi-
ne reddedilecek safhaya gelmiş kamu alacakları için mahsup istemiyle
idareye başvurulabileceği düşünülebilirse de, olayda davacının iadesi
gerektiğini iddia ettiği meblağın, düzeltme istemi kabul edilerek da-
vacıya reddolunacak safhada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle davanın reddi yolundaki mahkeme kararında kanuna ay-
kırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle
karara karşıyız.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:94)
|