Dairesi
ŞİRKETİN İFLASINA KARAR VERİLDİĞİ TARİH İLE TASFİYENİN NETİCELENEREK...
Karar No
1789
Esas No
1463
Karar Tarihi
26-05-1992
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
1789
1991
1463
26/05/1992
 
KARAR METNİ

ŞİRKETİN İFLASINA KARAR VERİLDİĞİ TARİH İLE TASFİYENİN NETİCELENEREK
ACİZ BELGESİNİN ALINDIĞI TARİH ARASINDA GEÇEN SÜREDE ZAANAŞIMI İŞLEME-
YECEĞİNDEN, TASFİYENİN BİTTİĞİ TARİHTEN İTİBAREN 5 YILLIK TAHSİL ZA-
MANAŞIMI SÜRESİ İÇİNDE ŞİRKETİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ ADINA DÜZENLENEN
ÖDEME EMRİNİN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞINDAN SÖZ EDİLEMİYECEĞİ HK.

Biksan Kağıt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin 1982 ve 1983 yılla-
rına ilişkin gider vergisi borcunun ödenmemesi üzerine yönetim kurulu
üyesi adına düzenlenen ödeme emrini; 213 sayılı Vergi usul Kanununun;
"Kanuni temsilcileri ödevi" başlıklı 10 uncu maddesinde; "Tüzel kişi-
ler ile küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel
kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları
halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği ol-
mayan tüşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tara-
fından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt
ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi
sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi alacak-
ları kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır."
denildiği, bu hükme göre, şirket mal varlığından alınamayan amme ala-
cağının kanuni temsilciden istenilmesini gerektirecek nitelikte kasıt
ve ihmalin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği, olayda Bik-
san Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nce üretilen kağıtlara ilişkin istih-
sal vergisi yasa hükmü uyarınca teslim edilen mal bedeliyle birlikte
doğrudan müşteriden alındığına göre, şirketin verginin ödenmesi bakı-
mından mutavassıt mükellef durumunda bulunduğu, dolayısıyla müşteriden
alınan istihsal vergisinin süresinde vergi dairesine ödenmemiş olması
sebebiyle doğrudan şirket yöneticilerine izafesi gereken ihmal unsuru-
nun bulunduğunu kabul etmek gerektiği, öte yandan şirketin diğer yöne-
tim kurulu üyesine ait dava dosyasında mevcut belgelerin incelenmesin-
den, 27.4.1984 tarihinde iflasına karar verilen ve tasfiye işlemleri
İflas Dairesince yürütülen A.Ş.'nin borcundan dolayı vergi dairesince
5.6.1984 tarihinde dilekçeyle başvurulduğu ve kısmen ret, kısmen kabul
edilen alacağın kayıt ve kabulü amacıyla açılan davanın sonuçlanması
üzerine alacağın 5 inci sıraya kaydedildiği, müflisin paraya çevrilen
mal varlığının ipotekli alacakların tümünü dahi karşılamadığı ve ala-
caklı vergi dairesine olan alacak için aciz vesikası verildiğinin an-
laşıldığı buna göre şirketten tahsil edilmeyen amma alacağının tahsili
amacıyla şirket yönetim kurulu üyesi adına düzenlenip tebliğ edilen
ödeme emrinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle onayan Eskişehir
1. Vergi Mahkemesinin 30.1.1991 gün ve 125 sayılı kararının; borcun
1978, 1979, 1982, 1984 yıllarında doğduğu, 1984 yılında iflasına ka-
rar verilen şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünün anlaşıldığı, buna göre
11.9.1990 tarihinde düzenlenip 1.10.1990 tarihinde tebliğ edilen ödeme
emri dolayısıyla borcun zamanaşımına uğradığı, verginin ödenemesinde
kasıt ve ihmalinin bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmekte-
dir.

Yükümlü tarafından Dairemize verilen dilekçe ile ödeme emrine konu am-
me alacağının ödendiği ileri sürülmekte ise de; bu hususu ispata ya-
rayacak belgeler ibraz edilemiştir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102 nci
maddesinde; "Amme alacağı vadesinin rastladığı takvim yılını takip
eden takvim yılı başından itibaren (5) yıl içinde tahsil edilmesze za-
man aşımına uğrar" hükmü yer almıştır. Aynı kanunun "zamanaşımının ke-
silmesi" başlıklı 103 ncü maddesinde; ödeme, haciz tatbiki,cebren tah-
sil ve takip muameleleri sonunda yapılan her çeşit tahsilat, ödeme
emri tebliği, malbildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilme-
si, ihtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararları ve-
rilmesi, kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi gibi hal-
lerde zamanaşımının kesileceği açıklanmış son fıkrasında da, kisilme-
nin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren
zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı hükme bağlanmıştır. "Za-
manaşımının işlemesi" başlıklı 104. maddesinde ise, "tasfiye dolayı-
sıyla hakkında takip yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müd-
detince zamanaşımı işlemez." denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün yönetim kurulu üyesi bulunduğu
şirketin 27.4.1984 tarihinde iflasına karar verildiği ve 8.11.1988
tarihinde tasfiye neticelenerek İflas Memurluğunca "Aciz Belgesi"nin
bu tarihte düzenlendiği anlaşılmış olup, yukarıda bahsi geçen 6183
sayılı yasa hükümleri uyarınca 27.4.1984 tarihinde kesilen zamanaşımı
süresi, 8.11.1988 tarihinde işlemeye başlayacağından, 5 yıllık tahsil
zamanaşımı süresi içerisinde vergi borcunun tahsili için düzenlenip,
1.10.1990 tarihinde tebliğ edilen öteme emrinin zamanaşımına uğradı-
ğından söz etmek mümkün değildir.

Öte yandan, ileri sürülen diğer iddialar yönünden verilen mahkeme ka-
rarı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup,
kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz istemi-
nin reddi ile mahkeme kararının onanmasına karar verildi.

SE/CP


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı