İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN KESİLEN SİGORTA PRİMLERİ İLE İŞVEREN HİSSESİ OLARAK
TAHAKKUK ETTİRİLEN SİGORTA PRİMLERİNİN TAHAKKUK ETTİĞİ YILDA GİDER
OLARAK YAZILACAĞI HK.
Uyuşmazlık; Sosyal Sigortalar Kurumuna ödenmesi gereken işçi ücretle-
rinden kesilen ve işveren payı olarak tahakkuk ettirilen sigorta prim-
lerinin ödenmeden tahakkuk ettirildikleri yılda gider kaydının mümkün
olup olmadığına ilişkindir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13.maddesiyle yollamada bulunu-
lan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinin 2.bendinde, hiz-
metli ve işçilerin sigorta primleri ve emekli aidatının, geri verilme-
mek üzere Türkiye'de kurulmuş sigorta şirketlerine veya emekli ve yar-
dım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tü-
zel kişiliğe sahip bulunmaları koşuluyla, safi kazancın tespiti için
gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 80.maddesinin 3.fıkrası-
nın süresi içerisinde yatırılmayan primlere gecikme zammı uygulanacağı
hükmünden, primlarin süresi dışında da ödenebileceği anlaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 39.maddesinin 2.fıkrasında ise elde
edilen hasılatın, tahsil olunan paralar ile tahakkuk eden alacakları,
giderlerin ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade edeceği
hükme bağlanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 287.maddesinde, cari
hesap dönemine ait olup pasifleştirilerek değerleneceği öngörülmekle
borçlanılan meblağların bilanço esnasında ticari kazancın tespitinde
gözönünde bulundurulacağı kabul edilmiştir.
Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 38.maddesinde ticari kazancın bi-
lanço esasına göre tespit sırasında, aynı Kanunun 40. ve 41.maddeleri-
ne uyulacağı belirtildiğinden, 193 sayılı Yasanın 40.maddesi hükmü ile
yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında, kurumun 1979 yılında
tahakkuk ettirdiği ve borç niteliği taşıyan sigorta primlerinin aynı
dönemde gider kaydedilmesinin kabulü gerekirken ödenmeden gider kayde-
dilmesinin mümkün olamayacağı gerekçesiyle mahkeme tarafından tarhiya-
tın onanmasında yasal isabet görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının
bozulmasına, tarhiyatın kaldırılmasına karar verildi.
KARŞI OY:
Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinin iki numaralı fıkrasında; sigorta
primleri ve emekli aidatının "ödenmiş olması" şartıyla gider yazılabi-
leceği kabul edilmiştir. Maddede bazı giderler için ödenme şartı aran-
madığı halde bazılarında bu şartın aranması yasa koyucunun özel bir
amacı bulunduğunu göstermektedir. Ticari kazancın belirlenmesinde ta-
hakkuk esasının uygulanması, genel bir uygulama hükmü olup, özel şekil
de ödeme esası getirilen hallerde ödeme şartının aranması gerekir.
Kaldı ki, olayda, sigorta primleri için, Sosyal Sigortalar Kurumuna
bildirge verildiği ve primin tahakkuk ettiğine ilişkin bir delil de
mevcut değildir.
Bu nedenle, ödenmiyen sigorta primlerinin gider yazılabileceğine iliş-
kin karara katılmıyoruz.
(DAN-DER, SAYI:60-61)
(MT/YÖ)
|