CELEPCİLİK FAALİYETİNDE BULUNDUĞU HALDE ELDE EDİLEN GELİRİN BEYAN EDİL
MEMESİ HALİNDE RE'SEN MATRAH TAKDİRİ YERİNDE OLMAKLA BERABER TİCARİ
FAALİYET NEDENİYLE İLK DEFA MÜKELLEFİYETE GİRENLERİN GÖTÜRÜLÜK SINIRLA
RINI AŞIP AŞMADIKLARININ SAPTANMASI GEREKMEKTE OLUP BU SAPTAMA YAPILMA
DAN GENEL GÖRÜŞ VE TAHMİNLERE DAYANILARAK GERÇEK USULDE MÜKELLEFİYET
TESİS EDİLEMİYECEĞİ HK.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 202 sayılı Kanunla değişik 46.madde
sinde; 47 ve 48.maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların tica
ri ve sınai işlerinden sağladıkları safi kazançların, Maliye Bakanlı-
ğınca tanzim edilecek cetvellerde belirtilen iş nevilerine göre ve Ver
gi Usul Kanunundaki esaslar dairesinde, götürü olarak tesbit olunacağı
hükme bağlanmış, aynı Kanunun 51.maddesinde götürü usulden faydalanma-
yacak olanlar 11 bent halinde faaliyet nevi itibariyle sayılmış ve 11.
bent uyarınca Bakanlar Kurulunca alınan kararlarla zirai mahsul satın
alarak bu mahsülleri kısmen veya tamamen tüketici dışında satan tica-
ret erbabının 1.1.1983 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendiri-
leceği öngörülmüş bulunmaktadır.
Olayda; yükümlünün 1.1.1979 tarihinden itibaren çelepcilik (canlı hay-
van alım-satımı) işine başladığı ve bu işini 1.3.1984 tarihinde terk
ettiği kendi imzası bulunan tutanakla saptanmış, ancak Gelir Vergisi
Kanununun 47 ve 48.maddelerinde yazılı götürülüğün genel ve özel şart-
larını taşımadığı yolunda herhangi bir tesbit yapılmamıştır.
Ticari faaliyeti nedeniyle ilk defa mükellefiyete girenlerin götürülük
sınırlarını aşıp aşmadıklarını tesbit etmek, vergi dairelerince yerine
getirilmesi gerekli ve zorunlu bir görevdir.
Bu bakımdan ilk defa mükellefiyete girecek ticari kazanç sahibinin gö-
türülük sınırlarını aştığı saptanmadan genel görüş ve tahminlere daya-
nılarak gerçek usulde mükellefiyet tesisi olanaksızdır.
Yükümlünün ilgili dönemde çelepcilik faaliyetinde bulunduğu tesbitli
ise de götürülük sınırlarını aştığı saptanmadığından, götürü usulde
vergi ile teklif edilmesi gerekirken, gerçek usulde mükellefiyet tesi-
si ile, dönem matrahının takdir komisyonunca takdirinde ve takdir edi-
len matrah üzerinden ağır kusur cezalı vergi salınmasında yasal isabet
bulunmadığından; davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararında ya-
saya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararı-
nın bozulmasına, ağır kusur cezalı tarhiyatın iptaline karar verildi.
BŞ/EK
|