SOMUT BİR TESPİT YAPILMAKSIZIN SADECE DAVACININ BEYANINA DAYANILARAK TEMİZLİK MALZEMESİ ALIŞ BELGELERİNDEN BİR KISMININ GİDERLERİ YÜKSEK GÖSTERMEK AMACIYLA GİDER KAYITLARINA ALINDIĞI GÖRÜŞÜYLE UYGULANAN TARHİYATIN EKSİK İNCELEMEYE DAYANDIĞI HK.
Temyiz Eden :... Sanayi Limited Şirketi
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin 1993 yılında gider olarak kaydettiği bazı faturaların gerçeği yansıtmadığından bahisle adına resen kurumlar vergisi ve geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir.
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; yükümlü şirketin nakliye faturası aldığı ... isimli şahsın bayan kuaförü olduğu, nakliyecilik yapmadığı, kullanılan faturaların gerçeğe aykırı olduğundan bahisle resen tarhiyat yapıldığı, sözü edilen şahsın ilgili yılda iki işyerinin bulunduğunun anlaşıldığı ancak inceleme raporu eki tutanakta şirket yetkilisinin bu faturaları dönem karını azaltmak amacıya kullandıklarını belirtmesi nedeniyle yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, ikmalen ve resen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınamayacağı, fon payı hesaplanamayacağı gerekçesiyle cezalı kurumlar vergisi yönünden davayı reddetmiş, cezalı fon payı ve geçici vergiyi kaldırmıştır.
Taraflar temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 5.5.1999 günlü ve E:1998/869, K:1999/1823 sayılı kararıyla; mahkemece ara kararı ile getirtilen beyannamelerden fatura veren şahsın kuaförlük işinin yanısıra nakliye işinden dolayı da beyanda bulunduğu, buna karşın fatura içeriği hizmetlerin verilmediği, işin niteliği ve büyüklüğüyle orantılı olmadığı yönünde bir tespit ve inceleme bulunmadığı, mahkemece inceleme tutanağındaki beyanlar esas alınarak verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuş, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz ve karar düzeltme istemini reddetmiştir. Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, aynı olay nedeniyle davacı adına salınan cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan temyiz isteminin Danıştay Onbirinci Dairesinin 15.9.1999 gün ve E:1998/772, K:1999/3024 sayılı kararı ile reddedildiği gerekçesiyle ısrar etmiştir.
Israr kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş, faturaların gerçek hizmet alımını yansıttığı, aksi yolda hiçbir somut tespit bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi : Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcıs Anıl GENÇ'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Nakliye ve gümrük komisyonculuğu yapan yükümlü şirketin 1993 yılında nakliye faaliyetleri nedeniyle gider yazdığı ... tarafından düzenlenen faturanın içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu kabul edilerek adına salınan kaçakçılık cezalı kurumlar vergisine karşı açılan davanın reddi yolundaki ilk karar hükmünde ısrar edilmiş, kararın bu husustaki hüküm fıkrası yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı Yasanın 134 üncü maddesinde de vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
Gerçek usulde vergiye tabi ve mükellefiyet kaydı bulunan bir tacirin düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı ve giderleri yüksek göstermek amacıyla kullanıldığının kabul edilebilmesi için bu belgelerdeki emtianın alınmadığının yada hizmetten yararlanılmadığının somut olarak saptanması gerekmektedir.
Olayda, kuaförlük faaliyeti ile uğraşan fatura düzenleyicisinin bilinen adresinde bulunamaması ve davacı şirket yetkilisinin de inceleme elemanına, faturaların dönem karını azaltmak için kullanıldığı yönünde beyanda bulunması nedeniyle, bu şahıstan alınan faturaların gerçeği yansıtmadığından bahisle resen tarhiyat yapılmış ise de, mahkemece getirtilen beyannamelerin incelenmesinden fatura veren şahsın uyuşmazlık döneminde kuaförlük işinin yanısıra nakliye işinden dolayı da beyanname verdiği ve hayat standardı esasına göre bu faaliyeti nedeniyle %50 oranında ilave yapılarak vergilendirildiği anlaşılmaktadır.
Fatura içeriği hizmetlerin verilmediği, yapılan işin niteliği ve büyüklüğü ile orantılı olmadığı yönünde yapılmış herhangi bir tespit yada inceleme de bulunmadığından mahkemece tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolundaki ısrar hükmünde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve ... sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 6.4.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.
BŞ/ŞGK
|