VERGİ USUL KANUNUN 10.MADDESİ UYARINCA KAMU ALACAĞININ KANUNİ TEMSİL-
CİLERDEN TAHSİLİ YOLUNA GİDİLEBİLMESİ İÇİN VERGİ BORÇLUSU HAKKINDA TÜM
TAKİP YOLLARININ TÜKETİLMESİ BORÇLUNUN BORCU KARŞILAYABİLECEK DÜZEYDE
HACZİ KABİL MALI BULUNMAMASI VEYA BORÇLUNUN ACİZ HALİNDE OLMASI VE DU-
RUMUN ACİZ FİŞİNDE GÖSTERİLMESİ GEREKMEKTE OLUP KANUNİ TEMSİLCİNİN TA-
LEBİNİN ANCAK BU SAFHALARDAN SONRA MÜMKÜN OLABİLECEĞİ HK.
... Yemek Fabrikası ve Gıda Sanayi Anonim Şirketinin vadesinde ödenme-
yen 1990 yılına ait geçici kurumlar vergisi borcunun tahsili amacıyla
yönetim kurulu üyesi olan davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen öde-
me emrine karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden Ticaret Sicil
Memurluğunun ... günlü yazısına göre ... tarihleri arasında davacının
Aşsan Anonim Şirketinin yönetim kurulu üyesi olduğu, adı geçen şirkete
ait kesinleşen vergi borçlarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil im-
kanı kalmadığının davalı idarece yapılan araştırmalar sonucu saptandı-
ğı, bu nedenle davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve
1996/1154 sayılı kararının; şirketin ödenmeyen vergi borcundan sorumlu
tutulabilmesi için kanunda öngörülen koşulların oluşmadığı ileri sürü-
lerek bozulması istemidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde, "Tüzel kişiler-
le küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişili-
ği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halin-
de bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan
teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından
yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getir-
memeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından
tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni
ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır." hükmüne, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 75.maddesinde
de, yapılan takip sonucunda borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya
bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlunun
aciz halinde sayılacağı, yapılan takip safhalariyle bakiye borç mikta-
rının bir aciz fişinde gösterilerek aciz halinin tespit olunacağı hük-
müne yer verildiğinden, kamu alacağının Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu
maddesi uyarınca kanuni temsilcilerden takibi yoluna gidilebilmesi i-
çin, vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi, borçlu-
nun, borcu karşılayabilecek düzeyde haczi kabil malı bulunmaması veya
bulunan malların satış bedelinin borcu karşılamaması sebebiyle borçlu-
nun aciz halinde olması ve bu durumla birlikte bakiye borç miktarının
bir aciz fişinde gösterilmesi gerekmektedir. Kanuni temsilcilerin ta-
kibi, ancak bu safhalardan sonra mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden ise, dava konusu ödeme emri içeriği
vergi borcunun öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsili yoluna gi-
dilip gidilmediği, bu yola gidilmiş ise sonucunun ne olduğu anlaşıla-
mamaktadır. Bu bakımdan söz konusu kamu alacağının kanuni prosedür ta-
mamlanmadan ve şirket mal varlığından tahsil olanağı bulunup bulunma-
dığı kesin olarak saptanmadan, davacının hukuken yönetim kurulu üyesi
bulunduğu döneme ilişkin şirket vergi borçlarından sorumlu olacağı ge-
rekçesiyle davanın reddi yolunda verilen vergi mahkemesi kararında ya-
sal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mah-
kemesinin ... gün ve 1996/1154 sayılı kararının bozulmasına, karar ve-
rildi.
(MT/ES)
|