Dairesi
2577 SAYILI KANUNUN 20. MADDESİ UYARINCA VERGİ MAHKEMESİNCE YAPILACAK ARAŞTIRMA SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Karar No
1532
Esas No
1980
Karar Tarihi
11-04-2002
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
2002
1532
2000
1980
11/04/2002
 
KARAR METNİ

2577 SAYILI KANUNUN 20. MADDESİ UYARINCA VERGİ MAHKEMESİNCE YAPILACAK ARAŞTIRMA SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti : 1997/Nisan dönemi gelir (stopaj) vergisi beyannamesini vermeyen davacı şirket adına takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen salınan gelir (stopaj) vergisi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen ağır kusur cezalarına karşı açılan davada; davacının ilgili dönem gelir (stopaj) vergisi beyannamesinin verildiği yönündeki iddiasının doğruluğunun tespiti maksadıyla mahkemelerince yapılan araştırma sonucunda 1997/Nisan dönemi gelir (stopaj) vergisi beyannamesinin verilmediği anlaşıldığından re'sen takdir yoluna gidilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, öte yandan ilgili dönemde ticari kazanç olmadığı ya da takdir edilen miktar kadar kazanç elde edilmediği ileri sürülmediğinden takdir komisyonunca takdir edilen matrahta ve bu matrah üzerinden yapılan cezalı gelir (stopaj) vergisi ve fon payı tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; defter ve belgeler üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda şirketin ilgili dönemde vergilendirilecek ticari kazancı bulunmadığı ortaya çıkacağından mahkemece böyle bir yola gidilmeden hüküm tesisinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi : Ahmet Derin

Düşüncesi : Uyuşmazlıkta 1997/Nisan dönemi gelir (stopaj) vergisi beyannamesini yasal süresinde vermeyen yükümlü şirket adına takdir komisyonu kararna göre re'sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında, vergi beyannamesi kanuni süresi geçtiği halde verilmemişse matrahın re'sen takdir olunacağı, 31'inci maddenin 8 işaretli bendinde de takdir kararında takdirin dayanağı ve takdir hakkında izahatın bulunacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 75'inci maddesinde, takdir komisyonunun 74'üncü maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanundaki yazılı inceleme yetkisine haiz olduğu belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket tarafından ihtilaflı dönemde şirketin gayri faal olduğu, takdir edilen miktarda ticari kazancın bulunmadığı hususunun şirket kayıtlarının incelenmesi sonucunda tespit edilebileceği iddia edildiği halde davalı idarece aksi yönde yapılmış bir tespit bulunmadığı, ayrıca takdir komisyonunca da hiçbir araştırma yapılmadan genel ifadelerle matrah takdir edildiği anlaşılmıştır.

Olayda 213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesi gereğince re'sen takdir nedeni var ise de, takdir komisyonunca hiçbir incelemeye dayanmadan takdir edilen matrah esas alınarak re'sen tarh edilen cezalı vergide kanuna uyarlık bulunmadığından mahkemece tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolunda karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Savcı : Ülkü Erbük

Düşüncesi : Yükümlü şirket adına kurumlar vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak resen tarhedilen vergileri değişiklikle onayan Mahkeme kararı yükümlüce temyiz
edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde resen vergi tarhı tanımlanmış aynı maddenin 2.fıkrasında da, vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemesi halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmadığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Resen vergi tarhı ile ulaşılmak istenen amacın vergi dairelerinin bilgisi dışında bırakılan kazancın gerçeğe en yakın miktarının saptanması olduğu Vergi Usul Kanununun 30.maddesi hükmünden anlaşılmaktadır. Beyannamelerin yasal süresinde verilmemiş olmasından dolayı yükümlüler adına resen vergi salınması sırasında matrah takdiri yapmak durumunda olan takdir komisyonlarının, verecekleri kararların kapsamını belirleyen aynı yasanın 31/8.maddesi bu kararlarda takdirin dayanaklarının gösterilmesi gerektiği hükmüne amirdir.

Vergiye ait matrahın gerçeğe en yakın miktarının saptanması için gerekli araştırmaların yapılması zorunludur.

Olayda 1996 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması nedeniyle resen takdirde bulunulmuş ise de, yükümlü şirketin beyanname verilmediği dönemde faaliyetlerinin olmadığı iddiasının varlığı gözönüne alındığında şirketin kazancına ilişkin idarece ya da takdir komisyonunca yapılmiş bir araştırma ve saptama bulunmaksızın genel ifadelerle matrah takdiri yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden yükümlü şirket adına yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Uyuşmazlık, 1997/Nisan dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi beyannamesini vermeyen yükümlü şirket adına takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen salınan gelir (stopaj) vergisi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak olarak kesilen ağır kusur cezalarına ilişkin bulunmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında vergi beyannamesini kanuni süresi geçtiği halde verilmemiş olması durumunda matrahın re'sen takdir edileceği, 31'inci maddesinin 8 işaretli bendinde takdirin dayanağı ve takdir hakkında izahatın bulunacağı hükümleri yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20'inci maddesinin 1'inci fıkrasında Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmıştır.

Olayda yükümlünün ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesini süresi içinde vermediği sabittir. Ancak hem yukarıdaki madde hükümleri hem de yükümlünün ilgili dönemlerde faal olmadığı, defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu gerçek durumun ortaya çıkacağı iddiaları gözönüne alındığında, mahkemece sözkonusu dönemlerde yükümlünün faal olup olmadığı ve faal ise ticari kazancının ne olduğu hususunun defter ve belgeleri ile takdir dosyasının getirtilerek incelenmesi suretiyle araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi, gerekirken takdir komisyonunca genel ifadelerle takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığından bahisle davanın reddi yolunda karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 11.4.2002 gününde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacının ilgili döneme ait beyannamesini vermemesi re'sen tarh sebebi ise de; takdir komisyonunca takdir edilen matrahın dayanağının somut olarak gösterilmesi gerekirken hiç bir somut dayanak gösterilmeden soyut ifadelerle matrah takdiri yapıldığından takdir komisyonunca ve idarece yapılması gereken inceleme ve araştırmanın vergi mahkemesince idare yerine geçerek yapılması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü ilkelerine aykırı düşeceğinden mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.

YÖ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı