Dairesi
BANKALAR LEHİNE REPO İŞLEMİNDEN SAĞLANAN PARALARIN, BANKA...
Karar No
153
Esas No
407
Karar Tarihi
06-03-1997
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1997
153
1995
407
06/03/1997
 
KARAR METNİ

BANKALAR LEHİNE REPO İŞLEMİNDEN SAĞLANAN PARALARIN, BANKA VE SİGORTA
MUAMELELERİ VERGİSİNE TABİ OLACAĞI HK.

Repo işlemine konu yapılan devlet tahvili ve hazine bonoları nedeniyle
banka lehine alınan paralar üzerinden vergi tahakkuk ettirilmemesi is-
temiyle beyanname veren Kurum adına, çekincesi kabul edilmeyerek ta-
hakkuk ettirilen banka ve sigorta muameleleri vergisine karşı dava a-
çılmıştır.

Davayı inceleyen Ankara 1.Vergi Mahkemesi; ihtilaflı mali yıl
Bütçe Kanununun iç borçlanmaya ilişkin bölümünde yer alan kurallarında
hiçbir ayırım yapılmaksızın devlet tahvili ve hazine bonolarının va-
delerinde veya vadelerinden önce elden çıkarılmasından elde edilen ge-
lirin her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna tutulduğu, banka adı-
na aynı nedenle ancak, inceleme ile bulunan fark üzerinden vergi tar-
hına ilişkin dosyalarda inceleme elemanının, bu gibi gelirlerin menkul
sermaye iradı sayılmaması nedeniyle vergiye tabi olduğu görüşünü taşı-
dığı, oysa Bütçe Kanununun ilgili hükmünde menkul sermaye iradı olup
olmama yönünden ayırım yapılmadığı, gerekçesiyle tahakkuku yasaya ay-
kırı görerek kaldırmıştır.

Karara karşı yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Ye-
dinci Dairesi 1995/2247 sayılı kararıyla; repo işleminin, vadesi için-
de geri alım taahhüdü ile devlet tahvili ve hazine bonosu gibi kıymet-
lerin elden çıkarılması olduğu,reponun taraflarının, vade ve faiz ora-
nını serbestçe belirledikleri ve bu faizin, geri alım taahhüdüyle ya-
pılan satışa konu tahvil veya bononun kendi faizinden bağımsız olduğu,
vergisi uyuşmazlık konusu yapılan mali yıla ilişkin Bütçe Kanununda
öngörülen istisnanın, Hazine ile bankalar arasındaki işlemleri kapsa-
yacağı, nitekim, inceleme elemanının da repo işlemine konu olan menkul
kıymetin son geri alma tarihi ile itfa tarihine kadar geçen süre için-
de elde edilen faizi vergi matrahı dışında bıraktığı, ihtirazi kayıtla
beyan edilen ve davacı bankanın repo yoluyla elde ettiği paranın Bütçe
Kanunu kapsamında faiz ve anapara ödemesi olmadığı, bu yüzden 6802 sa-
yılı Yasanın 28 inci maddesi uyarınca vergiye tabi tutulmasında yasa-
ya aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını boz-
muştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 1.Vergi Mahkemesi 1995/1434 sayı-
lı kararıyla; her yıl bütçe kanunlarının iç borçlanma ile ilgili hü-
kümlerine konulan bu yoldaki kuralların, teşvik amaçlı ve genel nite-
likli istisna hükümleri olduğu, bu istisnanın kapsamı yönünden de hiç-
bir sınırlama yapılmadığı, kaldı ki, bir yıl vadeli ve % 50 faizli,
... lira üzerinden ve nominal bedele faiz eklenerek ihraç edilen tah-
vilin, vadeden altı ay önce elden çıkarılması sırasında, ... liralık
faizin işlemiş döneme ait kısmı olan ... lirasının elde edilmiş olaca-
ğı, bu kısmın, muhasebe kayıtlarına faiz geliri olarak intikal edece-
ği, bu farkın Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin son fıkrası
uyarınca ticari kazanç olarak nitelenmesinin, gider vergisi yönünden
faiz olma niteliğini kaldırmayacağı ve gider vergisi yönünden bu faiz-
lerin vergiden müstesna olduğu, bir diğer yönden Bütçe Kanununun sade-
ce faizleri değil, ana para ödemelerini de vergiden müstesna tuttuğu,
çünkü bu tür menkul kıymetlerde faizin de ana paraya dahil olduğu, Ku-
rumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 17 nci fıkrası hükmünün de
karışıklığı önlemek amacıyla öngörüldüğü, tüm bu nedenlerle devlet
tahvili ve hazine bonolarının vadeden önce elden çıkarılması halinde
6802 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin (c) bendine göre muaflıktan ya-
rarlandırılmamasının Bütçe Kanunu ile getirilen muaflıktan yararlanma-
sına engel teşkil etmeyeceği, gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.

Bankanın, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu ile yaptığı repo iş-
leminden lehine aldığı paranın, vergisi uyuşmazlık konusu yapılan yı-
lın Bütçe Kanunu hükümleri gereğince ve faiz niteliği taşımasından do-
layı banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu sonucuna
ulaşan vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

1992 Mali Yılı Bütçe Kanununun İkinci Kısmı, "Hazine ve Kamu
Kuruluşlarına İlişkin Hükümler" başlığını taşımakta, Birinci Bölümde;
Devlet borçlarının yönetimi, iç borçlanma ve dış borçlanma, İkinci Bö-
lümde ise Hazine Bonoları ve avans işlemleri düzenlenmektedir. İç
borçlanmayı düzenleyen 33 üncü maddede, anılan mali yılda hangi vade
ve miktarda iç borç sözleşmesi yapılabileceği belirlendikten, sonra bu
konuda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetki-
li kılınmış ve bu yetki sınırları içinde çıkarılacak Devlet tahville-
rinin satışına katılacak bankalara ödenecek komisyon ve banka muamele-
leri vergisi ile aynı bankaların satış dolayısıyla yapacakları her
türlü gider, vergi, resim ve harçların Hazinece bankalara geri ödenme-
sine ilişkin esasların mali servis anlaşmaları ile saptanması öngörül-
müştür.

Aynı maddenin (b) bendinin üçüncü fıkrasında; çıkarılacak tah-
villerin faiz ve anapara ödemeleri ile yukarıda değinilen mali servis
anlaşmasında yer alacak ödemelerin ve bunlar dışında kalan konsolide
devlet borçları ile ilgili gider ve işlemlerin Gelir ve Kurumlar Ver-
gisi hariç, her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna olduğu, ikinci
fıkrasında cari yılda çıkarılacak veya daha önceki yıllarda çıkarılmış
tahvillerin, işlemiş faizleri ödenmek suretiyle erken itfaya tabi tu-
tulabileceği, dördüncü fıkrasında ise bu hükümlerin, Hazine Bonoları
ile daha önceki yıllarda ihraç olunan tahvil ve bonolar ile diğer kon-
solide devlet borçları ile ilgili işlemlerde de geçerli olduğu kabul
edilmiştir.

Hazine bonolarının çıkarılmasıyla ilgili olarak 39 uncu madde-
nin ilk iki fıkrasında benzer düzenleme yapıldıktan sonra üçüncü fık-
rada, Hazine bonolarının faiz ve bedelleri ile bunlarla ilgili ödeme-
ler ve borçlanmaya ilişkin bütün işlemlerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi
hariç, her türlü vergi ve resimden müstesna olduğu kurala bağlanmış-
tır.

Bütçe Kanununun değinilen kuralları, erken itfaya tabi tutulma-
dıkça, Devlet tahvili ve Hazine bonolarının itfa süresi sonundaki ge-
tirisi olan faizler ile bu menkul kıymetlerin bedellerini vergi dışı
bırakmıştır. Vergi dışı bırakılan bu getiri ve bedeller, Devletin
borçlanması ve borcunu ifa ile ilgili olduğundan, istisna hükmünün
bankalarca evvelce satın alınmış Devlet tahvili ve Hazine bonoları ü-
zerinden üçüncü kişilerle yapılan işlemler yönünden de hüküm ifade et-
mesi söz konusu değildir. Tersine yaklaşım, yorum yoluyla vergi istis-
nası yaratılması sonucunu doğuracağından yasallık ilkesine aykırı ola-
caktır.

Bilindiği gibi repo, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir or-
taklığı senedi gibi kimi menkul kıymetlerin, bu işlemin taraflarının
özgür iradeleriyle belirleyecekleri vade sonunda geri alım taahhüdüyle
satılmasına ilişkin sözleşmedir. İşlemin gereği olarak repoya konu
menkul kıymetlerin mülkiyeti, repo vadesi süresince müşteriye intikal
etmektedir. Müşteriye, yapılan işlem nedeniyle emanet makbuzu verilme-
si ve işlemin banka cüzdanı ile izlenmesi, bu sonuca etkili değildir.

Devlet tahvili ve Hazine bonosu gibi menkul kıymetlerin getiri-
si olan faiz, bu kıymetlerin itfa süresi sonunda gerçekleşmektedir.

Erken itfaya tabi tutulmadıkça söz konusu menkul kıymetlerin el değiş-
tirmesinden elde edilen getiri, faiz olarak nitelenemez.

Repoya konu menkul kıymetlerin vade sonu bedeli, ekonomik ko-
şullar gözetilerek ve menkul kıymet satıcısı durumundaki bankanın li-
kit gereksinmesine göre saptanmaktadır. Bu işlem, menkul kıymetlerin
itfa süresi içindeki belirli bir zaman aralığı için yapıldığından, re-
po satış ve geri alım bedelinin bir anlamda repo vadesi kadar süreye
ilişkin faizi içermesi, bu işlemden elde edilen paranın faiz olarak
nitelenmesine olanak vermeyeceğinden işlemin, mülkiyet intikal ettirme
özelliğinden dolayı repo yapan banka yönünden repo işlemi nedeniyle
elde edilen paranın, menkul kıymet satış karı olduğunun kabulü zorun-
ludur.

6802 sayılı Yasanın 28 inci maddesine göre bankaların yapmış
oldukları işlemler dolayısıyla kendi lehlerine nakten veya hesaben al-
dıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. 29 un-
cu maddenin (c) fıkrası ise özel yasalarla her türlü vergiden müstesna
tutulmuş esham ve tahvilatın sadece faiz, temettü ve ikramiyelerini bu
verginin dışında bırakmıştır. Repo işlemi nedeniyle bankalarca alınan
paraların menkul kıymet satış karı olması nedeniyle banka ve sigorta
muameleleri vergisine tabi tutulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu nedenlerle, Ankara 1.Vergi Mahkemesinin 11.10.1995 günlü ve
1995/1434 sayılı direnme kararının bozulmasına karar verildi.

(MT/ES)

(DAN-DER; SAYI:94)

 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı