SERMAYE ARTIRIMI DOLAYISIYLA ÇIKARTILAN HİSSE SENETLERİNİN, BU SENET-
LERİN ÜZERİNDE YAZILI İTİBAR DEĞERLERİNİN ÜZERİNDE BİR BEDELLE İHRACI
DURUMUNDA EMİSYON PRİMİNİN OLUŞACAĞI, OLAYDA DAVACI ŞİRKETCE HİSSE SE-
NETLERİNİN İTİBARİ DEĞERİNİN ÜZERİNDE İHRAÇ EDİLEBİLECEĞİ KONUSUNDA
BİR KARAR ALINMADIĞI, DOLAYISIYLA DOĞMAYAN BİR KAZANCIN ÖRTÜLÜ OLARAK
BAŞKA BİR KURUMA DA AKTARILAMAYACAĞI HK.
... tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacı şirket sermaye
artırımına gitmiş, sermaye artırımı nedeniyle ihraç edilen hisse se-
netlerinden, hissedarlardan ... Holding Anonim Şirketinin rüçhan hakkı
kapsamı dışında edindiği tutar yönünden emisyon primi doğduğu ve bu
primin davacı şirketce tahsil edilmemek suretiyle ... Holding Anonim
Şirketi'ne örtülü kazanç dağıtıldığı ileri sürülerek 1992 yılı için
belirlenen matrah farkından yatırım indirimi tutarının indirilmesi
sonucu 1993 yılında yararlanılabilecek yatırım indirimi tutarının a-
zalması nedeniyle 1993 yılı için ikmalen kurumlar vergisi salınmış,
fon hesaplanmış, kusur cezaları kesilmiştir. ... Vergi Mahkemesi ...
günlü ve 1683 sayılı kararıyla; sermaye artırımından önce herbiri 10.
000 lira nominal değerli 826.086 adet hisse senediyle temsil olunan
şirket sermayesinin, artırımdan sonra yine her biri 10.000 lira nomi-
nal bedelli, 5.000.000 adet hisse senediyle temsil edilir hale geldi-
ği, artırımdan önceki şirket sermayesinin % 51'ine tekabül eden hisse
senedine sahip bulunan ... Holding Anonim Şirketi'nin davacı şirketle
aynı tarihlerde gerçekleştirdiği sermaye artırımı esnasında, 10 ......
hissedarının bu hisseleri ... Anonim Şirketi'ne aynı sermaye koymaları
karşılığında elde ettiği, ...'in sermaye artırımında, ortakların ser-
maye artırımına katılım oranları yönünden herhangi bir kısıtlama geti-
rilmediği, sermaye artırımına ...'la birlikte 3 ortağın katıldığı, 7
ortağın ise rüçhan haklarını kullanmadıkları, ... dışındaki 2 ortağın
sermaye artırımında aldıkları yeni hisselerinin rüçhan hakkı oranında
olduğu, ...'ın ise sermaye artırımı sonrasındaki hisse oranlarının %
51 den % 82 ye ulaştığı, inceleme elemanınca Anonim Şirketlerde serma-
ye artırımı dolayısıyla ihraç edilen yeni hisse senetlerinden ortakla-
rın alabileceği hisse senedi oranlarının artırımdan önceki şirket ser-
mayesindeki hisse oranlarıyla sınırlı olduğu, rüçhan hakkının bu sı-
nırlar dahilinde kullanılabileceği, ... Anonim Şirketi'nin gerçekleş-
tirdiği sermaye artırımı sonucu hissedarlardan ...'ın artırılan serma-
yeye isabet eden hisselerden ancak ... adedine öncelikli alım hakkına
sahip olabileceği, bunları ... lira nominal bedelle alabileceği, ...
adet hisse senedinin ise rüçhan hakkı kapsamı dışında alındığı ve bun-
ların alınmasında ...'ın üçüncü kişi konumunda olduğu, dolayısıyla bu
hisse senetlerinin rayiç bedelle satılması gerektiği, rayiç bedelle,
nominal değer arasında meydana gelen farkın emisyon primi olduğu, bu
şekilde ...'dan tahsil edilmeyen tutarın örtülü kazanç olarak bu kuru-
ma aktarıldığı sonucuna varıldığı, uyuşmazlığın özünü oluşturan emis-
yon primi kavramının 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 inci
maddesinin 13 üncü fıkrasında, Türk Ticaret Kanunu'nun 394 üncü madde-
sinde, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 12 nci maddesinin 5 inci fıkrasında
tanımlandığı, buna göre anonim şirketlerin kuruluşu ya da sermaye
artırımı nedeniyle çıkarttığı hisse senetlerinin bu senetlerin üze-
rinde yazılı itibari değerlerinin üzerinde bir bedelle ihracı durumun-
da elde edilen olumlu farkın emisyon primi olduğu, primli hisse senedi
çıkarılabilmesi için mevzuatımız gereği şirket kurullarınca karar a-
lınması, kayıtlı sermayeli anonim şirketlerde ayrıca şirket sözleşme-
sinde itibari değerin üzerinde hisse senedi çıkarılabileceği konusunda
hüküm bulunması gerektiği, davacı şirket genel kurulunca sermaye artı-
rımı nedeniyle çıkarılacak hisse senetlerinin itibari değerin üzerinde
ihraç edilebileceği yolunda karar alınmadığı, herbir hisse senedinin
10.000 liralık itibari değerle ihraç edildiği, bu nedenle inceleme e-
lemanının ... Anonim Şirketi'nin sermaye artırımı sırasında emisyon
primi oluştuğu yolundaki iddiasına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla
doğmayan bu kazancın örtülü olarak bir başka kuruma aktarılmasının da
söz konusu olmayacağı, Türk Ticaret Kanunu'nun 394 üncü maddesi dikka-
te alındığında hissedarların rüçhan haklarının mutlak olmadığı, şirket
genel kurulunun sermayenin artırılmasına ilişkin kararlarında aksine
bir karar alabilecekleri, dava konusu olayda 10 ortaktan 7 sinin ser-
maye artırımına katılmayacaklarını bildirmelerinden sonra şirket genel
kurulu ...'a artırıma katılmayan ortakların hisselerine isabet eden
tutarı taahhüt ederek karşılaması yolunda teklif götürdüğü, bu durumun
394 üncü maddede yer alan "......umumi heyetin sermayenin artırılması-
na müteallik kararlarında aksine şart olmadıkça...." ifadesi kapsamın-
da mütalaa edilerek rüçhan hakkının ortakların kendi hisseleri ile sı-
nırlandırıldığının kabul edilemeyeceği, inceleme elemanının ... Anonim
Şirketi ile aynı tarihlerde sermaye artırımına giden ...'ın sermaye
artırımını yeterince incelemediği, ... Anonim Şirketi'nin sermaye ar-
tırımına katılmayan 7 ortağın, ...'ın sermaye artırımına katılan 10
ortak arasında bulunduğu, diğer taraftan örtülü kazanç dağıtımından
bahsedilebilmesi için emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya
düşük bedeller üzerinden işlem yapılması gerektiği, ... Anonim Şirketi
ile ... Anonim Şirketi'nin yaklaşık olarak aynı tarihlerde ve bazı or-
takların girift olarak katılmasıyla gerçekleştirilen sermaye artırım-
ları nedeniyle ihraç edilen hisse senetlerinin karşılaştırılabileceği
bedelin, ancak bu ilişkiye katılan diğer hissedarlara ihraç edilmiş
hisse senetleri bedeli olabileceği, dolayısıyla kurum dışından emsal
belirlenmesi yönündeki inceleme elemanı yaklaşımının hukuken kabul e-
dilebilir bir tarafı bulunmadığı, bu yönüyle de örtülü kazanç dağıtı-
mından sözedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldı-
rılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, üzerinde durulması gereken
hususun şirketin sermaye artırımı işlemi sırasında rüçhan hakkı kulla-
nılmayan hisse senetlerini, şirketle herhangi bir ilişkisi bulunmayan
kişilere de aynı fiyatla satıp satmayacağı olduğunu, mevcut ekonomik
ve ticari şartlar ve teamüllere göre bu soruya olumlu yanıt vermenin
mümkün olmadığını ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen
kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulması-
nı sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:102)
|