KOOPERATİFLERİN, KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİNDEN YARARLANABİLMELERİ İ-
ÇİN, ÜST BİRLİĞE ÜYE OLMA MECBURİYETLERİNİN BULUNMADIĞI HK.
Üst birliğe üye olmayan davacı kooperatif adına 1995 yılı için kurum-
lar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiştir. Tekirdağ Vergi Mahkemesi
30.9.1996 günlü ve 1996/501 sayılı kararıyla; kooperatiflerin kurumlar
vergisinden muaf olabilmeleri için Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7/16
ncı maddesinde yazılı şartlara uymakla birlikte 1163 sayılı Koopera-
tifler Kanunu'nun 93/4 üncü maddesi gereği bir üst birliğe üye olmala-
rının zorunlu olduğu, Tekirdağ İlinde üst birlik bulunmasına rağmen,
bu birliğe üye olmayan davacı kooperatifin muafiyetten yararlanamaya-
cağı, bu nedenle tesis edilen mükellefiyetin yerinde olduğu gerekçe-
siyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı kooperatif, muafiyet i-
çin üst birliğe üye olma mecburiyetlerinin bulunmadığını ileri sürerek
kararın bozulmasını istemektedir.
Uyuşmazlık, üst kuruluşa üye olmayan kooperatiflerin kurumlar
vergisinden muaf olup, olmayacakları, dolayısıyla kazançları bulunmasa
dahi, beyanname verme zorunluluklarının bulunup, bulunmadığı hususuna
ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 93 üncü maddesinde, koope-
ratifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Tür-
kiye Milli Kooperatifler Birliğinin 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanu-
nu'nun 199 sayılı Kanunla değişik 7 nci maddesinin 16 numaralı bendin-
deki esaslar dahilinde kurumlar vergisi muaflığından faydalanacakları,
aynı maddenin 4 numaralı fıkrasında ise, kooperatifler, kooperatif
birlikleri ve kooperatif merkez birliklerinin faaliyete geçen üst ku-
ruluşlara girmedikleri takdirde, bu maddenin 1 nolu fıkrasının (b)
bendi ile 2 nolu fıkrasından gayri fıkralarda yazılı muaflıklardan is-
tifade edemeyecekleri belirtilmiştir.
Kooperatifler Kanunu'nun 93 üncü maddesinin, 4 numaralı fıkrası
hükümet tasarısında mevcut olmayıp, maddeye geçici komisyon tarafından
eklenmiş ve tasarı bu haliyle kanunlaşmıştır. Anılan fıkranın gerekçe-
si ise "kooperatiflerin birleşmesi suretiyle kuracakları üst kuruluş-
ların kooperatifçiliği memlekette daha da geliştireceğidir." Tasarıya
geçici komisyonda eklenen bu fıkra ile kooperatiflerin üst birliğe üye
olması için vergi muaflığının bir zorlama aracı olarak kullanıldığı
anlaşılmaktadır. Ancak belli şartlar dahilinde kooperatiflere tanınan
kurumlar vergisi muafiyetinin amacı da kooperatifçiliği geliştirmek-
tir.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7 nci maddesinin 16 numaralı ben-
dinde, "sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan
ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin
ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesi" şar-
tıyla kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir.
Amacı, ortaklarına en ekonomik bir biçimde konut, işyeri veya bunların
yapımına uygun arsa sağlamak olan yapı kooperatiflerinin, yapısı ve
çalışma şekli, kurumlar vergisi muafiyeti için öngörülen şartlara u-
yulduğu sürece, beyan üzerine vergilendirilmesi gereken kurum kazancı
elde edilmesine olanak vermemektedir. Buna rağmen, üst kuruluşa üye
olmaması nedeniyle, muafiyetten yararlanması kabul edilmeyen koopera-
tifin, bir kısım şekle ilişkin ödevlere uymaması nedeniyle yaptırıma
tabi tutulması düşünülebilirse de, beyan dışı kalmış gelirden söz edi-
lemeyeceğinden vergilendirilmesi mümkün olmayacaktır. Kanunda, vergi
yükümlüleri için öngörülen şekli ödevler, ödenmesi gereken vergilerin
doğruluğunu sağlama amacına yönelik olduğundan, mücerret üst kuruluşa
üye olunmaması nedeniyle, kooperatifleri bu yükümlülüğe tabi tutmanın
bir anlamı olamaz. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 nu-
maralı bendinde kurumlar vergisi muaflığı için öngörülen şartları ih-
lal edip etmediği araştırılmadan, davacı kooperatifin mükellefiyet
kaydının tesisinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu durumda davanın
reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, ... Vergi Mahkemesinin 1996/501 sayılı kararının
bozulmasına karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:94)
|