DAVACININ, SATIŞA KONU MALİ TÜCCARDAN ALMADIĞI YOLUNDA BİR İDDİASI BULUNMADIĞI GİBİ MUHTASAR BEYANNAMESİYLE GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNDEKİ GİDER TUTARLARININ AYNI OLDUĞU DİKKATE ALINDIĞINDA, EMTİANIN MÜSTAHSİLDEN ALINDIĞININ KABULÜ GEREKTİĞİ HK.
Temyiz Eden : ...
Karşı Taraf : Malmüdürlüğü
İstemin Özeti : Canlı hayvan alım satımıyla uğraşan davacının defter ve belgelerini çalındığını ileri sürerek ibraz etmemesi nedeniyle yapılan inceleme sonucu saptanan matrah farkı üzerinden adına 1993 yılı için resen kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; ele geçirilen ondört faturanın yer aldığı üç fatura cildinde bulunan diğer 136 faturanın da kullanıldığının kabulü ile değerlemeye tabi tutularak hasılat tespit edilmişse de, kullanıldığı idarece belirlenen ilk fatura numarasından önceki faturalar ile son fatura numarasından sonraki faturaların 1993 yılında kullanıldığı yönünde yapılmış herhangi bir somut tespit bulunmadığından, anılan fatura ciltlerinde yer alan faturaların tamamının kullanıldığının kabul edilemeyeceği, ancak aksi geçerli belgelerle ortaya konulamadığı sürece, söz konusu üç fatura cildinde yer alan ve 1993 yılında kullanıldıkları tespitli bulunan ilk ve son faturalar arasındaki faturaların fatura nizamı açısından kullanılmış olduklarının kabulü gerektiği, katma değer vergisi beyannamelerindeki matrahlar ile gelir vergisi beyannamesindeki matrahın, ele geçirilen ondört adet faturada yer alan toplam satış hasılatından düşük olmasının beyan dışı satışın bulunduğunu gösterdiği, buna göre, üç fatura cildinde kullanıldığı sonucuna varılan toplam (7+13+22=)42 faturanın 14'ü idarece karşıt incelemeler sonucunda ele geçirilen faturalar olduğundan geriye kalan 28 fatura karşılığında elde edilecek satış hasılatının belirlenmesi gerektiği, inceleme elemanınca satış hasılatının %87'sinin maliyet gideri, %3'ünün genel gider olarak kabul edilmesi ve ondört fatura bedeli ortalamasının daha yüksek olmasına karşın ... lira olarak kabulünün mahkemelerince de uygun bulunduğu, bu durumda yirmisekiz fatura karşılığı elde edilmesi gereken miktarla ondört fatura tutarının toplam hasılatı verdiği, giderlerin düşülmesi sonucu yükümlünün alış miktarına ulaşıldığı, davacıya ait 1991 ila 1995 yıllarına ilişkin gelir vergisi beyannamesi eki emtia hesabı dengesi listesindeki emtia alışlarının tamamının muhtasar beyannamelerde beyan edilen "çiftçilerden yapılan alışlar"la aynı olduğu, 1993 yılı beyannamesi ekinde bildirilen giderlerin tümünün çiftçiden alınan canlı hayvan tutarına isabet ettiği, öte yandan sözü edilen hayvanların tüccarlardan alındığına dair herhangi bir iddia da bulunmadığından, beyan dışı kalan alışların çiftçilerden yapıldığının kabulü gerektiği, bu durumda ödenmesi gereken verginin ... lira olduğu, olayda kaçakçılık cezası uygulanmasının yasal olduğu gerekçesiyle matrahı azaltmıştır.
Yükümlünün temyiz istemini reddeden Danıştay Üçüncü Dairesi karar düzeltme aşamasında verdiği 12.4.2000 günlü ve E:1999/2404, K:2000/1365 sayılı kararıyla; yükümlü tarafından çalındığı ifade edilen üç cilt fatura ile mal satışında bulunulduğu ve bu malların da müstahsilden alındığı kabul edilmiş ise de; davacının çiftçilerden zirai ürün alımı yaptığı yolunda herhangi bir tespit bulunmadığından varsayıma dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığından aksi yoldaki vergi mahkemesi kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal neden ve gerekçelerle direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve tarhiyatın varsayıma dayalı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ali ALPAN'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Osman Nuri KARABAĞ'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, davacının 4610 sayılı Yasanın Anayasaya aykırı olduğu yolundaki iddiasının ciddi olmadığı sonucuna varılarak, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Canlı hayvan alım satımıyla uğraşan davacının defter ve belgelerini çalındığını ileri sürerek ibraz etmemesi nedeniyle yapılan inceleme sonucu saptanan matrah farkı esas alınarak salınan kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisine karşı açılan davanın kısmen kabulü ile matrahın azaltılması yolundaki ısrar kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her tür delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmış, faturanın nizamına ilişkin Vergi Usul Kanununun 231 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da, faturaların sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği belirtilmiştir.
Dosyada bulunan inceleme raporu ve eki tutanaktan, incelemeye ibraz edilmeyen üç fatura cildinde bulunan ondört faturanın 1993 yılının çeşitli dönemlerinde kullanıldığı, fatura numaralarının birbirini takip etmediğinin saptandığı anlaşılmıştır.
Cilt halindeki faturaların takip ettikleri sıraya göre düzenlenmesi gerektiğinden, 1993 yılında kullanıldıkları tespit edilen ilk ve son faturalar arasındaki diğer yirmisekiz faturanın da, fatura nizamı açısından kullanıldığının kabulü gerekli olup, bu faturalardaki canlı hayvanların müstahsilden alınmadığı yolunda bir iddia da bulunmamaktadır. Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen giderlerin tümünün müstahsilden yapılan alımlara ait muhtasar beyannamelerde yer alan ödeme tutarları ile aynı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, 1993 yılında kullanıldığı saptanan ve bedeli bilinen ondört faturanın toplam bedelinin ortalaması esas alınarak yapılan hesaplama sonucu elde edilen miktarın, bedeli bilinmeyen yirmisekiz faturaya da uygulanmasıyla bulunan ve toplam olarak kırkiki fatura içeriği emtianın müstahsilden alındığının kabulü suretiyle matrahın azaltılarak değiştirilmesi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 6.4.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin K:2000/1365 sayılı kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.
BŞ/ÖEK
|