TAKDİR KOMİSYONLARINCA VEYA İNCELEME RAPORLARI İLE TAKDİR EDİLEN MAT-
RAHIN DOĞRU OLMADIĞI İDDİASININ VERGİ MÜKELLEFLERİNCE KANITLANMASI GE-
REKTİĞİNDEN TAKDİR MATRAHININ VARSAYIMA DAYANDIĞI GEREKÇESİYLE TARHİYA
TIN TERKİNİ YOLUNDAKİ VERGİ MAHKEMESİ KARARINDA KANUNA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık, canlı hayvan ticareti yapan davacının, satış faturaları dı
şındaki defter ve belgelerini vergi inceleme elemanına ibraz etmemesi
üzerine fatura cildinde dipkoçanları bulunan 11 adet fatura satış hası
latı ortalamasından hareketle, dipkoçanı bulunmayan 12 adedinin satış
hasılatından elde edilen ticari kazancın ... lira olarak tesbiti ile
bu farka gider beyan edilen ... liranın belgelendirilemediği nedeniyle
ilavesiyle toplam ... lira matrah farkına göre re'sen salınan gelir
vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; matrah far
kının varsayıma dayandığı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı terkin
eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde re'sen vergi tarhı, ver-
gi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanu
ni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir ko-
misyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yet-
kili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen mat-
rah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. Şeklinde tanım
landıktan sonra 2.fıkrasında altı bent halinde belirlenen hallerden
herhangi birinin bulunması durumunda matrahın re'sen takdir edileceği,
bir başka ifade ile vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt
ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmadı
ğı hallerde vergi matrahının takdir yoluyla re'sen belirleneceği kanu-
nen kabul edilmiş olup, anılan maddenin 2.fıkrasının 3.bendinde "Bu ka
nuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının
tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelemesi yapma
ya yetkili olanlarca herhangi bir sebep ibraz" edilmemesi re'sen tak-
dir sebebi kabul edilmiştir.
Yukarıda anılan hükümler karşısında, vergi matrahının defter kayıt ve
belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmaması
halinde, vergi matrahının harici karinelere dayanılarak incele yapmaya
yetkili olanlarca düzenlenmiş inceleme raporları veya takdir komisyonu
kararlarıyla tesbit edilmesi durumunda, takdir edilen bu matrahın, ti-
cari iktisadi ve teknik icaplara uygun bulunmadığı, yada beyan edilen
gelirin içinde yer aldığı hususundaki iddianın kanıtlanması, re'sen
takdire fiili ile sebebiyet veren vergi yükümlüsüne ait olduğu sonucu-
na ulaşılmaktadır.
Olayda, bir cilt satış faturası (bununda 1-13 kadar olan 12 adedinin
dipkoçanı yırtık, 13-24 de kadar 11 adedinin dipkoçanı yazılı) dışın-
da, defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmediği, dipkoçan
ları bulunan 11 adet satış faturası toplamının; yıllık gelir beyanname
si ekinde verilen emtia dengesini gösteren bildirimde beyan edilen yıl
lık satış hasılatı toplamına eşit, dolayısıylada faturaların düzenleme
tarihlerinde de görüldüğü gibi 26.10.1983 - 24.11.1983 tarihleri ara-
sındaki hasılata ilişkin bulunduğu, 1-12 nolu 12 adet satış faturala-
rıyla 1.1.1983 - 25.10.1983 dönemi arasında elde edilen ticari kazan-
cın beyan dışı bırakıldığı tesbit edilerek, dönem matrahının, inceleme
ye verilen satış faturaları ortalamasından hareketle bulunan matrah
farkı ile belgelendirilemeyen gider bildiriminden hesaplandığı anlaşıl
mıştır.
Beyan edilmediği sabit bulunan, 1.1.1983 - 25.10.1983 tarihleri arasın
da 1'den 13'e kadar 12 adet satış faturası ile elde edilen kazancın
takdir matrahından daha düşük ya da bu satış faturalarıyla hasılat sağ
lanmadığı hususu somut belge yada inandırıcı bilgilerle, gerek incele-
me esnasında gerekse dava ve temyiz aşamasında davacı tarafından ispat
lanmadığından, takdir matrahının varsayıma dayandığı gerekçesiyle tar-
hiyatın terkininde kanuna uygunluk görülmemiştir.
Diğer taraftan, defter ve belgelerin 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde
saklanması ve düzenlenen faturaların sıra numarası dahilinde teselsül
ettirilmesi zorunluluğu 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 253. ve 231.
maddelerinde hükme bağlandığından, mutat ve normal olan bu durumun ak-
sinin evrakların kaybolmasının hayatın normal icabı şeklindeki davacı
iddiası ile kanıtlandığı düşünülemez.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara
rının bozulmasına karar verildi.
BŞ/YÖ
|