1- İŞLETMEYE GİREN ÇIKAN NAKİT TUTARLARI İLE BEYAN EDİLEN KARIN KARŞI-
LAŞTIRILMASI YOLUYLA BİR KISIM HASILATIN KAYIT DIŞI BIRAKILDIĞINDAN
BAHİSLE DÖNEM MATRAHI HESAPLANAMAYACAĞI;
2- NAKLİYECİLİK FAALİYETİNİN DEVAMI İÇİN YAPILMASI ZORUNLU OLAN GİDER-
LERE İLİŞKİN FATURALARDA KAMYONUN PLAKA NUMARASININ DOĞRU OLARAK YER
ALMASINA KARŞIN KAMYON SAHİBİ YERİNE KAMYON ŞOFÖRÜNÜN ADININ YAZILMA-
SININ, OLAYIN ÖZELLİĞİNE GÖRE FATURALARIN GİDER KAYDEDİLMESİNİ ENGEL-
LEMİYECEĞİ HK.
Sahibi bulunduğu kamyon ile yurt içi yurt dışı petrol nakliyeciliği
faaliyetinde bulunan Yükümlünün defter ve belgelerini inceleyen ve
ifadesine başvuran inceleme elemanınca, Yükümlü tarafından kamyonun
1981 yılında 9.100.000 liraya vadeli olarak satın alındığı ve 1.300.
000 liralık taksit bedelinin 1983 yılında ödendiği ifade edilmesine
rağmen anılan yıldaki safi kazanç beyanının 375.584 lira olduğunun
saptanması nedeniyle bu iki tutar arasındaki farkı oluştursa 924.416
liranın kayıt dışı kalmış karı gösterdiği ve diğer taraftan üzerinde
yükümlünün sahibi bulunduğu kamyonun plaka numarası yazılı olmasına
karşın isim hanesinde yükümlünün ağabeyi ve haricen ortağı olduğu ifa-
de edilen ... nun ve bir kaç sefer için şöforluk yaptığı belirtilen
... un adlarının yazılı bulunduğu üç adet faturanın işletme defterine
gider kaydedilmesinin Yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek düzenlenen
inceleme raporuna dayalı olarak resen yapılan tarhiyata karşı açılan
davanın kısmen kabulü ile tarhiyatın değişiklikle onanmasına ilişkin
Vergi Mahkemesi kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin ikinci fıkrasının devamındaki dör-
düncü bentte, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi
matrahının doğru ve kesin olarak saptanmasına olanak vermeyecek derece
de noksan, usulsüz ve karışık olması nedeniyle ihticaca salih bulunma-
ması resen vergi tarhı sebeplerinden sayılmıştır.
Yasanın sözü edilen 30.maddesinde öngörülen resen vergi tarhına iliş-
kin hükmün uygulanması anılan madde ile idareye verilen yetki ve göre-
vin eksiksiz yerine getirilerek vergi matrahının tamamen veya kısmen
defter, kayıt ve belgelere dayanılarak saptanmasına olanak bulunmadığı
hususunda sağlıklı tespitlerin yapılmış olması koşuluna bağlıdır. Baş-
ka bir anlatımla bu tür tespitlerin mevcut olmaması halinde tahmin ve
kanaate dayalı hesaplamalara dayanılarak verginin resen tarhı yoluna
gidilmesi mümkün değildir. Bu itibarla resen tarh yoluyla vergileme
için Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde belirlenen koşulların gerçek-
leştiğinin bir karineye dayanılarak değil, açık ve kesin olarak ortaya
konması gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda, Yükümlünün beyan ettiği kar 375.584. lira ol
masına karşın yıl içerisinde kamyonun alış bedeline ilişkin 1.300.000
lira taksit ödemesi yapılmış olması bir kısım hasılatın kayıt dışı bı-
rakıldığına karine sayılarak inceleme elemanınca resen takdir sebebi
olarak kabul edilmiş ve bu iki tutar arasındaki farkı oluşturan 924.
416 lira kayıt dışı kar olarak değerlendirilmek suretiyle tarhiyata
dayanak olan inceleme raporu düzenlenmiştir.
İnceleme elemanının nakit hareketleri ile safi karı karşılaştırmaya
yönelen bu anlayışını karın saptanmasında tahakkuk esasının cari oldu-
ğu Gelir Vergisi Kanununun temel ilkeleriyle bağdaştırmaya olanak bu-
lunmamaktadır. Zira anılan Yasada, işletmeye giren veya işletmeden çı-
kan nakit tutarları ile beyan edilen karın karşılaştırılması suretiyle
dönem matrahının hesaplanacağına ilişkin bir hüküm yer almamaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun "İşletme hesabı esasında ticari kazancın tes-
piti" başlıklı 39.maddesinde, İşletme hesabı esasına göre ticari ka-
zancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ara-
sındaki müspet fark olduğuna ve elde edilen hasılatın tahsil olunan
paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise ödenen veya borçla-
nılan meblağları ifade edeceğine değinilmek suretiyle işletme hesabı
esasına göre ticari kazancın saptanmasında uyulacak ilkeler açık bir
şekilde ortaya konulmaktadır.
Bu itibarla, Yasada öngörülen bu yönteme uygun bulunmayan ve muhasebe
biliminin temel kurallarına aykırı olan bir hesaplama tarzına dayana-
rak bir kısım hasılatın kayıt dışı kaldığı ve dolayısıyla dönem matra-
hının resen belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılması mümkün değil-
dir.
Diğer taraftan, bir kısım hasılatın kayıt dışı kaldığı hususunda İdare
ce yapılmış bir tespit ve başkaca bir takdir nedeninin mevcut olmadığı
dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu nedenle olayda resen tarh sebebinin varlığının İdarece açık ve ke-
sin olarak ortaya konulamamış olması yönünden, tarhiyatın, bir kısım
hasılatın kayıt dışı kaldığı varsayımına dayanan kısmının terkini ge-
rekir.
Yükümlünün ağabeyi ve haricen ortağı olduğu ifade edilen ... ve bir
kaç sefer için şöforluk yaptığı belirtilen ... un adlarına düzenlenen
ve fakat adres sütununda Yükümlünün sahibi bulunduğu kamyona ait 21 DE
461 plaka numarasının yer aldığı 3 adet gider faturasının işletme def-
terine gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği hususuna gelince;
Yükümlünün uğraşı konusu ile yakın ilgisi bulunan ve bu imaliyetin de-
vamı için yapılması zorunlu olan motorin ve nakliye giderlerini içeren
söz konusu faturaların sahteliğine veya başka bir işletmeye ilişkin
olduğuna dair İdarece yapılmış bir tespit bulunmaması ve adres sütunun
da Yükümlüye ait kamyonun plaka numarasının yazılı olması yönünden,
sözkonusu isimlerin anılan faturalarda bir maddi hata sonucu yer aldı-
ğı ve olayın özelliğine göre bu faturaların Yükümlünün İşletme defteri
ne kaydedilmesinin yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Hal böyle iken, temyize konu kararda, İdarece yapılan vergi tarhiyatı
ile kesilen özel usulsüzlük cezasında isabetsizlik görülmediğinden bah
sedilerek, kesilen kaçakcılık cezası kusura çevrilmek suretiyle tarhi-
yatın değişiklikle onanması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozularak tarhiyatın
terkinine karar verildi.
(DAN-DER SAYI:72-73)
(MT/YÖ)
|