Dairesi
GECİKME FAİZİNİN İHBARNAME DÜZENLENMEDEN ÖDEME EMRİ İLE İSTENEBİLECEĞİ HK.
Karar No
1261
Esas No
3881
Karar Tarihi
17-03-1993
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
1993
1261
1992
3881
17/03/1993
 
KARAR METNİ

GECİKME FAİZİNİN İHBARNAME DÜZENLENMEDEN ÖDEME EMRİ İLE İSTENEBİLECEĞİ HK.

1988 yılı Temmuz dönemine ait Katma Değer Vergisi, Dahili Tevkifat ile
kaçakçılık cezası ve gecikme faizine ilişkin olarak düzenlenip tebliğ
edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; ödeme emrinde yazılı amme ala
cağının gecikme faizine ilişkin kısmının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu-
nun 34.maddesi hükmüne uygun bir ihbarname tebliğ edilmek suretiyle
bildirilmediği ve anılan Kanunun 112.maddesinde, 3239 sayılı Kanunla
yapılan değişiklik ile normal vade tarihleri geçtikten sonra ikmalen
ve re'sen salınan vergilerin ödenmesi sırasında normal vade tarihinden
itibaren hesaplanarak alınması öngörülen ve bir tür mali yükümlülük
olan "gecikme faizi", tarh edilen vergiye ek, fer'i amme alacağı nite-
liğinde olduğu, bu niteliği itibariyle gecikme faizinin, bağlı olduğu
verginin tabi olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerektiği,
bu durumda ise, ikmalen yada re'sen salınan vergiye bağlı olarak iste-
nen gecikme faizinin de ödeme emrinin tanzim ve tebliğinden önce bir
ihbarname ile ilgilisine tebliği gerektiği, olayda ise, ödeme emri ile
istenen gecikme faizine ilişkin olarak daha önce ihbarname esasına gö-
re yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığının anlaşıldığı gerekçe-
siyle kısmen kabul etmek suretiyle ödeme emrinin gecikme faizine iliş-
kin kısmını iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmek-
tedir.

Gecikme faizi uygulamasına; 213 sayılı Kanunun "Özel Ödeme Zamanları"
başlığını taşıyan 112.maddesinde değişiklik yapın ve 1983 yılında yü-
rürlüğe giren 2791 sayılı Kanunun 3.maddesiyle başlanmıştır. Sözü edi-
len 112.madde, 1986 yılında yürürlüğe giren 3239 sayılı Kanunun 8.mad-
desiyle değiştirilmek suretiyle bugünkü şeklini almıştır. 112.maddenin
gecikme faizi ile ilgili 3.bendinde, ... ikmalen re'sen veya idarece
yapılan tarhlarda: a) Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere,
kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu dö-
neme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın
tahakkuk tarihine kadar; b) Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapıl
mamış kısmına, kendi vergi kanunlarınca belirtilen ve tarhiyatın ilgi-
li bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı or-
ganı kararının tebliğ tarihine kadar; geçen süreler için 6183 sayılı
Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygula-
nacağı ve gecikme faizinin de aynı süre içinde ödeneceği hükme bağlan-
mıştır.

Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 34.maddesinde, ikmalen
ve re'sen tarh edilen vergiler için ihbarname esası getirilmiş ve 35.
maddesinde de ihbarnamenin muhteviyatı belirtilmiştir.

Öte yandan yine aynı Kanunun 108.maddesinde, ... yalnız vergi ihbarı
ile ilgili belgelerde, mükellefin adının, verginin cinsi ve miktarının
... hiç olmamasının... bu vesikayı hükümsüz kılacağı açıklanmıştır.

Yukarıdaki hükümler birlikte incelendiğinde, "ihbarname Esasının" ikma
len ve re'sen yapılan vergi tarhlarında uygulanacağı ve ihbarnamede
verginin matrahı ile bu matrah üzerinden hesaplanan vergi miktarının
gösterilmesinin zorunlu olduğu, aynı zamanda ikmalen ve re'sen tarholu
nan vergi asılları üzerinden hesaplanabilen cezalar ile miktarı önce-
den tayin edilen (usulsüzlük gibi) ceza miktarlarının da belirtilmesi-
nin aynı mecburiyete bağlı olduğu sonucuna varılmaktadır. Gecikme fai-
zi, vergi cezası niteliğinde olmayıp enflasyon sebebiyle para değerin-
deki sürekli ve yüksek düşmeler olması dolayısı ile zamanında ödenme-
yen vergilerin değer kaybını önleme amacına yönelik ve geç ödemelere
karşı caydırıcı özelliği olan bir tedbir olarak uygulamaya konuluşmuş-
tur. Örneğin 6183 sayılı Kanunun 52.maddesinde öngörülen ve ceza nite-
liği taşımamakla beraber amme alacağının gecikmeden ödenmesini temin
veya gecikmenin külfetine katlanmaya yönelik bir önlem olarak uygula-
nan gecikme zammının, tahsili için borçluya önceden bildirilmesinin ge
rekmeyeceği aynı maddenin 2.fıkrasında hükme bağlanmıştır.

Açıklanan nedenlerle gecikme faizi için ödeme emri düzenlenmeden önce
yükümlüye bir ihbarname ile bildirilmesi gerektiği yolundaki Vergi Mah
kemesi kararında isabet görülmemiştir.

Gecikme faizinin ödenmesi için düzenlenen ödeme emrini iptal eden An-
talya Vergi Mahkemesinin 8.10.1990 günlü ve 1990/353 sayılı kararının
bozulmasına karar verildi.

BŞ/SE


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı