YANSIYAN VERGİLERDE VERGİNİN BU ÖZELLİĞİNDEN DOLAYI VERGİ YÜKÜ ÜZERİN-
DE KALAN VE VERGİ YASALARINDA MÜKELLEF VEYA VERGİ SORUMLUSU OLDUKLARI
BELİRTİLMEYEN GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERİN DÜZELTME VE ŞİKAYET YOLUNU İZ-
LEYEREK DAVA AÇMAK YERİNE, HUKUKA AYKIRI OLARAK ÖDEDİKLERİ PARALARI,
ADLİ YARGI YERİNDE AÇACAKLARI ALACAK DAVASINA KONU YAPMALARI GEREKTİĞİ HK.
İhracatı teşvik belgesine sahip davacı şirket, yurt dışındaki bir ba-
raj inşaatı nedeniyle verdiği müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri
karşılığında aldığı senetleri, 86/10233 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
kapsamında T.C.Merkez Bankasına vadesinden önce satmıştır. T.C. Merkez
Bankası bu satış sebebiyle yükümlüden, anılan karar ile Ekonomik İşler
Yüksek Koordinasyon Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak alınan ...
sayılı kurul kararında tespit edilen % 2 oranında risk primi ile bir-
likte bu tutar üzerinden banka ve sigorta muameleleri vergisi hesap-
layarak tahsil etmiş ve ilgili vergi dairesine yatırmıştır.
... sayılı İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik
Kararının 11 inci ve bu karara göre yürürlüğe konulan 89/2 sayılı Teb-
liğin 15 inci maddesi uyarınca, senetlerin satılması nedeniyle kesilen
risk primlerinin istisna kapsamında olduğu, bu nedenle tahsil edilen
banka ve sigorta muameleleri vergisinin iadesi gerektiği yolunda yapı-
lan düzeltme ve şikayet başvurusu reddedilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen Danıştay
Yedinci Dairesi 7.12.1993 günlü ve 1993/5530 sayılı kararıyla; banka
ve sigorta muameleleri vergisinin doğabilmesi için, banka ve sigorta
şirketlerince her ne şekilde olursa olsun bir muamele yapılması ve bu
muamele sonunda nakden veya hesaben alınan bir para bulunması gerekti-
ği, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesinin (n) fık-
rasında, mevduat toplamayan bankaların açmış oldukları yatırım kredi-
leri dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paraların banka ve sigorta
muameleleri vergisinden müstesna olduğunun belirtildiği, 11.11.1988
gün ve 19986 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 89/2 sayılı Tebliğin 15
inci maddesinde de, ihracat ve ihracat ile ilgili işlemlere uygulana-
cak vergi, resim ve harç istisnasının düzenlendiği, olayda yükümlü
şirketin, vadesi gelmemiş senetleri T.C. Merkez Bankası Ankara Kambiyo
Şubesine ibrazı ve banka açısından da senetlerin satın alınması sure-
tiyle bir senet kırdırma işleminin bulunduğu, senet kırdırma işleminin
ise, gerek 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (n) fıkrasında, ge-
rekse 89/2 sayılı Tebliğin 15 inci maddesinde belirtilen istisnalar
kapsamında yer almaması karşısında, aldığı senetlerden dolayı kendi
lehine gelir elde eden bankanın bu gelir üzerinden yapmış olduğu banka
ve sigorta muameleleri vergisi kesintisinde mevzuata aykırılık bulun-
madığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Karar, yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz is-
temini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun
8.3.1996 günlü ve 1996/81 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Ka-
nununun 116, 117, 118 ve 124 üncü maddeleri ile 2575 sayılı Danıştay
Kanununun 24 üncü maddesinin (1/j) bendi hükümlerine göre; mükellefle-
rin düzeltme ve şikayet yoluna gidebilmeleri ve bu yolla yapılan baş-
vuruların reddi suretiyle kurulan olumsuz işlemlerin yukarıda açıkla-
nan maddelere göre Danıştay'da dava konusu yapılabilmesinin, öncelikle
açık bir vergi hatasının bulunmasına bağlı olduğu, olayda, vadeli se-
netlerin T.C.Merkez Bankası tarafından satın alınması sırasında kesi-
len risk priminin, 89/2 sayılı İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyet-
leri Teşvik Tebliğinin 15 inci maddesi uyarınca banka ve sigorta mua-
meleleri vergisinden müstesna olduğu yolundaki davacı iddiası, Vergi
Usul Kanununun 117 ve 118 inci maddelerinde öngörülen açık vergi hata-
ları kapsamına girmediğinden kurulan olumsuz işlemin ilk derece mahke-
mesi olarak Danıştay'da incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle
temyiz istemini reddetmiştir.
Davacı, T.C.Merkez Bankasınca yapılan hizmetin senet kırdırma
işlemi olmasının, bu hizmet nedeni ile bankanın kendi lehine aldığı
paranın banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olması sonucunu
doğurmayacağı, 89/2 sayılı Tebliğde banka ve sigorta muameleleri ver-
gisinden istisna edilecek hizmet ve muameleler tek tek sayılmadığı gi-
bi istisna kapsamı dışındaki işlemlerin de sayılmadığını ileri sürerek
Kurulumuz kararının düzeltilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin yapımını üstlendiği Bekhme Barajı
projesi ile ilgili olarak Irak Hükümetinden aldığı ve T.C.Merkez Ban-
kası Ankara Kambiyo Şubesine ibraz ettiği altı adet senet bedelinden
kesilen ve risk primi üzerinden tahsil edilen banka ve sigorta muame-
leleri vergisinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun Maliye ve Gümrük
Bakanlığınca reddedilmesinden doğmuş bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesinde, vergi kanun-
larına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel ki-
şi, mükellef olarak tanımlanmış, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun
"Mükellef" başlıklı 30 uncu maddesinde de, banka ve sigorta muamelele-
ri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketlerinin ödeyeceği be-
lirtilmiştir. Bu hükümler nedeniyle söz konusu verginin mükellefi ban-
ka, banker ve sigorta şirketleridir.
Olayda, teşvik belgesi sahibi davacı şirketin, Irak Hükümetine
verilen mühendislik ve müteahhitlik hizmetleri karşılığında aldığı va-
deli senetlerin T.C.Merkez Bankasınca satın alınması sırasında kesilen
risk priminin, 89/2 sayılı İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri
Teşvik Tebliğinin 15 inci maddesi uyarınca banka ve sigorta muamelele-
ri vergisinden müstesna olduğu, dolayısıyla bankaca tahsil edilerek
vergi dairesine yatırılan verginin davacı şirkete iade edilmesi gerek-
tiği iddiasıyla dava açılmış bulunmaktadır.
Banka ve sigorta muameleleri vergisinin "yansıtılabilir" bir
vergi olması nedeniyle, banka, banker ve sigorta şirketlerince işlemin
muhatabı olan gerçek ve tüzel kişilere yansıtılması ve bu yolla vergi
yükünün bunlar üzerinde kalması, sözü edilenlerin vergi mükellefi veya
sorumlusu olarak kabulünü gerektirmeyeceğinden, 213 sayılı Kanunun 122
nci maddesinde yer alan, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hatala-
rın düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri hükmü
karşısında, bu vergi dolayısıyla yapılan herhangi bir vergi hatası ne-
deniyle fazladan istenen ya da alınan verginin düzeltilmesini ancak,
6802 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde sayılan banka, banker veya si-
gorta şirketleri isteyebileceklerdir. Ancak, davacı şirketin, T.C.
Merkez Bankası Ankara Kambiyo Şubesince kesilen risk primi üzerinden
banka ve sigorta muameleleri vergisi tutarında tahsil edilen ve vergi
dairesine yatırılan parayı adli yargı mercilerinde açacağı alacak da-
vasına konu yapması mümkün olduğundan davanın reddi yolundaki Danıştay
Yedinci Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamış-
tır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Teşvik belgesi sahibi şirketin yurtdışı mühendislik ve müteah-
hitlik hizmetleri karşılığında aldığı vadeli senetlerin Merkez Banka-
sınca satın alınması sırasında kesilen risk priminin, 89/2 sayılı teb-
liğe göre banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu yo-
lundaki iddianın, 213 sayılı Kanunun 117 ve 118 inci maddelerinde ön-
görülen açık vergi hataları kapsamına girmediğini belirten Danıştay
Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 1996/81 sayılı kararı yerinde bu-
lunmaktadır.
Bu karara karşı ileri sürülen düzeltme sebeplerinin, İdari Yar-
gılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde sayılan sebeplerden hiçbiri-
ne uymadığı görüşünde olduğumuzdan, karar düzeltilmesi isteminin reddi
gerektiği sonucuna varmaktayız.
Açıklanan nedenlerle, aksi yöndeki karara karşıyız.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:94)
|