Danıştay Üçüncü Daire
Eşler için ayrı ayrı hayat standardı temel gösterge uygulanması vergi halası kapsamına girer. İstemin Özeti: Davacının Maliye Bakanlığı'na yaptığı düzeltme ve şikayet başvurusunun, adı geçen bakanlıkça cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işleme karşı açılan davayı; uyuşmazlık, ihtirazi kayıt konulmaksızın aile reisi sıfatıyla verilen beyannamede hayat standardı temel gösterge tutarının eşlerin gelirlerine ayrı ayrı mı yoksa tek olarak mı uygulanması gerektiği hususuna ilişkin olup, bu husus 213 sayılı Vergi Usul Kanun'un 117 ve 118. maddelerinde sayılan açık bir vergilendirme ve hesap halası niteliğinde olmadığından ve hukuki bir ihtilaf niteliği taşıdığından düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan istemin zımmen reddedilmesine ilişkin işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; beyannamenin hatalı olarak verildiği, bunun ise Vergi Usul Kanunu'nun 117. maddesinin 1. fıkrası kapsamında olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Danıştay içtihatları Birleştirme Kurulu'nun 25.12.1993 gün ve 1190/4 esas, 1993/1 karar sayılı kararı ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 2772 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle eklenmiş olan 'Hayat Standardı Esası' başlıklı mükerrer 116. maddede belirtilen temel göstergenin aile reisi beyanında, bir defa nazara alınabileceğinin açık olduğuna karar verilmiştir. 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 40. maddesinin 4. fıkrasında da, içtihadın birleştirilmesi ya da birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesine ilişkin kararlara Danıştay Daire ve Kurulları ile idari mahkemeler ve idarenin uymak zorunda bulundukları hükme bağlanmış olup, olayda, ilgili kanun hükmünün açık bulunduğu içtihatları birleştirme kurulu kararı ile saptanmış ve uygulamanın nasıl yapılması gerektiği hususu bağlayıcı olarak ortaya konulmuştur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116. maddesinde vergi halası, vergi müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, aynı Kanun'un 117. maddesinin 1. fıkrasında da vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların ve indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış elması matrah halası olarak kabul edilmiştir. Yukarıda sözü edilen Danıştay içtihatları Birleştirme Kurulu Kararı'na ve 193 sayılı Kanun'a mükerrer 116. maddesinin açık hükmüne karşın aile reisi beyanında temel göstergenin her eş için ayrı ayrı uygulanması sonucu yapılan fazla tahakkuk, açık vergi halasım, başka bir anlatımla matrah halasım oluşturduğu cihetle, davacının düzeltme şikayet başvurusun reddine ilişkin işlemde hukuki isabet bulunmadığından, olayda vergi hatası mevcut olmadığı, ihtilafın hukuki nitelik taşıdığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, oyçokluğu (*) ile karar verildi. (*) AYRIŞIK OY: Temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararma katılmıyoruz.