YÜKÜMLÜNÜN VERGİ BORÇLARINDAN MİRASI REDDETMEYEN KANUNİ VEYA MAHSUP Mİ
RASCILAR SORUMLU OLDUĞU CİHETLE EVLİLİK BAĞI BULUNMADIĞI HALDE VARİS
SIFATI İLE DAVA DİLEKÇESİ İMZALAYAN KİŞİNİN DAVA AÇMA EHLİYETİ VE VA-
RİSLER ADINA YAPILAN TARH İŞLEMLERİNE KARŞI DAVA AÇMAKTA MENFAATİ OLUP
OLMADIĞI HUSUSLARI ARAŞTIRILMADAN İŞİN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLEMİYECEĞİ HK.
Uyuşmazlık, 1981 yılında inşaatı biten gayrımenkuller nedeniyle Varis-
ler adına Takdir Komisyonunca takdir olunan rayiç değer üzerinden salı
nan emlak alım vergisi ve kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı
kısmen kabul eden matraha ilişkin davanın reddine, fark matraha iliş-
kin verginin terkinine, kusur cezasının da zamanaşımı yönünden terkini
ne karar veren Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibaret-
tir.
İdari davalarda uyuşmazlığın esasına geçilmeden, bir başka ifade ile
dava konusu edilen maddi ve hukuki olaylar nedeniyle ileri sürülen se-
bep ve deliller tartışılmadan, bidayeten incelenecek hususlar 2577 sa-
yılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14.maddesinde belirtilmiş olup,
bu usulü noktalar arasında ehliyete de yer verilmiştir. Anılan Kanunun
15.maddesinin 1/b bendi de, ehliyet yönünden kanuna aykırılık görülme-
si halinde davanın reddine karar verileceğini hükme bağlamıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanununda ehliyet konusu bir bütün olarak düzen-
lenmeyip, 31.maddesiyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıfta bulun
ulmuş, söz konusu kanun da, ehliyetin medeni kanun hükümlerine göre ta
yin edileceğini açıklamıştır.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12.maddesinde "ölüm halinde
mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına
geçer, Ancak, mirascılardan herbiri ölünün vergi borçlarından miras
hisseleri nispetinde sorumlu olurlar" hükmü yer almıştır.
Bu hükümlere göre, olayda da, varisler adına dava açacak olan kişinin
Adıgeçenin Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçısı olması gerekmekte-
dir.
Herne kadar Asliye Hukuk Mahkemesinin babalığın tespitine ilişkin kara
rına göre müteveffanın çocuklarının, mütevveffanın mirasçısı oldukları
açık ise de; dava dilekçesini varisi ve eşi sıfatıyla imzalayan "Dil-
şah Dirin"in müteveffa ile evlilik bağının bulunmadığı anlaşıldığın-
dan, bu kişinin adı geçenin mirasçısı sıfatı dolayısıyla, varisler adı
na yapılan tarh işlemine karşı dava açmakta menfaati olup olmadığı,
öte yandan kendi adına mı yoksa çocukları adına mı dava açtığı, dava
çocuklar adına açılmış ise reşit olup olmadıkları, çocuklar reşit de-
ğilse Adıgeçen şahsın çocukları adına veli sıfatıyla dava açma ehliye-
ti olup olmadığı, hususları araştırılmadan verilen temyize konu vergi
mahkemesi kararında yukarıda açıklanan kanun hükümlerine uyarlık görül
memiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi mahkamesi kararının yukarıda belirtilen hu
suslar dikkate alınmak suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre yeni
den karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.
RD/EK
|