YURT DIŞINDAN İTHAL EDİLEN VE YURT İÇİNDE HİÇBİR İŞLEME TABİ TUTULMAK-
SIZIN İHRACATÇI KURUMA AYNEN SATILAN EMTİADAN ELDE EDİLEN HASILATIN SA
NAYİ ÜRÜNLERİ İHRACI İSTİSNASI UYARINCA DÖNEM KURUM BEYANINDAN İNDİRİ-
LEMEYECEĞİ HK.
Uyuşmazlık yurtdışından ithal edilen ipliklerin ihracından sağlanan
hasılatın, söz konusu ipliklerin Türkiye'de hiç bir işleme tabi tutul
maksızın aynen ihraç edilmiş olmasından dolayı sanayi ürünü olarak ka-
bul edilemiyeceği nedeniyle, Kurumlar Vergisi Kanununun 8/6.maddesinde
öngörülen sanayi ürünleri ihracı istisnası uyarınca kurum kazancından
indirilemiyeceği gerekçesiyle ikmalen yapılan cezalı tarhiyatın kaldı
rılmasına dair vergi mahkemesi kararının vergi dairesi müdürlüğünce
temyiz edilmesine ilişkindir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8.maddesinin 1.fıkrasında, bu
maddede yazılı kurum kazançlarının kurumlar vergisinden müstesna oldu-
ğu belirtildikten sonra 6.bendinde; "Sanayi ürünü ihraç eden ve yıllık
ihracat tutarı 250.000 Amerikan doları veya muadili yabancı para karşı
lığı Türk Lirasını aşan imalatçı kurumların bu ihracattan sağladıkları
hasılatın % 20 si kurum kazancından indirilir.
İhraç edildiğinin teşviki şartıyla ihracatçılara yapılan satışlar yıl-
lık ihracat tutarının hesabında ihracat sayılır.
İhraç ettiği malı imal etmeyen ihracatçı kurumlarda bu istisnalar 1/4
oranında uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan bentteki bu düzenlemenin incelenmesinden anlaşılacağı üzere,
her türlü ihraç malının ve döviz kazandırıcı faaliyetin bu istisnadan
yararlanması öngörülmemiş, münhasıran sanayi ürünü ihraç edenlerin is-
tisnadan faydalanmalarına olanak tanınmıştır.
Öte yandan da, söz konusu istisnanın esas itibariyle sanayi ürünü imaledenlere yönelik olduğu ve fakat belirli koşulların gerçekleşmesi ha-
linde ihraç ettiği malı imal etmeyen ihracatçı firmaların da istisna-
dan yararlanabileceklerinin öngörüldüğü anlaşılmakta olup, maddede be-
lirtilen imalatçı kurumun ise yurt içindeki imalatçı kurumlar olduğu,
yurt dışındaki imalatçı kurumların kasdedilmediği de yine açık olarak
görülmektedir.
Öyleyse bu istisnadan yararlanma olanağı tanınan kurumların sanayi
ürünü ihraç eden kurum olması ve ihraç edilen malların da sanayı ürünü
niteliğini taşıması gereklidir.
Bu durumda ise sanayi ürününün ne olduğunun tesbiti icap etmekte olup,
bunun tanımı da 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanununda "Bir maddenin va-
sıf, şekil, hassa veya terkibini, makina, cihaz, tezgah, alet veya di-
ğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen
veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı
ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle maddelerin çıkarılıp
işlendiği yerler (Sanayi İşletmesi) ve buralarda yapılan işler (Sanayi
İşleri-Sanayi ürünleri) sayılır." şeklinde yapılmıştır.
Bu tanıma göre de, yurt dışından ithal edilen yarı mamul veya hammadde
nin ihraç edilmeden önce sanayi ürünü niteliğini kazanabilmesi için,
yurt içinde imalatçı kurumlarca mutlaka yukarıda sayılan şekilde bir
işleme tabi tutulması gerekli olup, ancak bu şekilde Kurumlar Vergisi
Kanununda öngörülen sanayi ürünleri ihracı istisnasından yararlanma
olanağı doğacaktır.
Olayda ise yükümlü kurumun yurt dışından ithal ettiği ve ihraç edilmek
kaydı ile Sözmez Tekstil ve Ticaret Sanayi A.Ş. ne sattığı iplikleri,
yurt içinde hiç bir üretim işlemine tabi tutmadığı, gerek kurumca ima-
lat defterlerinde buna ilişkin hiçbir kaydın yapılmamış olması ve ge-
rekse inceleme raporunda yapılan tesbitlerden açık olarak anlaşılmak-
tadır.
Buna göre, ithal ettiği emtiayı hiçbir işleme tabi tutmadan ihracatçı
kuruma aynen satan yükümlü şirketin bu satıştan sağladığı hasılatın,
yukarıda anılan yasa hükmünde açıklanan sanayi ürünleri ihracı istis
nası uyarınca dönem kurum kazancından indirilmesine yasal olanak bulun
madığından, aksine verilen vergi mahkemesi kararında isabet görülme-
miştir.
Ancak olayın yoruma açık bulunması ve yükümlü kurumun bu eyleminde ka-
sıtlı davrandığının kanıtlanamaması nedeniyle, yükümlünün kaçakçılık
ve ağır kusur cezalarını gerektiren iradeyle davranmadığı sonucuna ula
şıldığından, ikmalen tarhiyata uygulanan kaçakçılık cezasının kusur
cezasına çevrilmesi gerekir.
Bu nedenle Vergi Dairesi temyiz isteminin kısmen kabulüne, Vergi Mahke
mesi kararının bozulmasına, vergi aslının aynen onanmasına, kaçakçılık
cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar verildi.
AZLIK OYU:
Yükümlü kurum adına kesilen kaçakçılık cezasının aynen onanması gerek-
tiği görüşüyle, cezanın kusura çevrilmesine ilişkin çoğunluk kararına
katılmıyoruz.
AZLIK OYU:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen mahkeme
nen mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kara-
rın bozulmasını sağlıyacak nitelikte değildir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.
RD/YÖ
|