KAÇAKÇILIK SAYILAN HALLER 213 SAYILI KANUNUN 344.MADDESİNDE BELİRTİLDİ
ĞİNE VE İŞTİRAK FİİLİ DE BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN YAPILAN KAÇAKÇI-
LIK SONUCUNU OLUŞTURDUĞUNA GÖRE, KAÇAKÇILIĞA İŞTİRAK HALİ 6183 SAYILI
KANUNUN TEMİNATA İLİŞKİN 9.MADDE KAPSAMINDA SAYILMASI GEREKTİĞİ HK.
Müdürü bulunduğu şirket hakkında katma değer vergisi yönünden başlamış
olan vergi incelemeleri dolayısıyla yapılan ilk hesaplamalara göre tes
bit edilen kaçakçılık cezası üzerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9 ve 13.maddeleri hükmü uyarınca anılan
şirket hakkında ihtiyati haciz uygulaması sonucunda şirket mal varlığı
nın istenilen teminata kafi gelmemesi nedeniyle davacının menkul malla
rına uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan dava-
yı; olayda yükümlü adına Vergi Usul Kanununun teşvik başlığını taşıyan
346.maddesi uyarınca ihtayati haciz işlemi yapıldığı, bu durumun 9.mad
dede sayılanlar dışında kaldığı, kaldı ki ihtiyati haciz işleminin
6193 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1.kısım
ikinci bölümündeki amme alacaklarının korunması yollarından biri olup,
amme borçlusu hakkında uygulanabileceği, olayda ise ileride inceleme
sonucu doğacak ve henüz kesin olmayan Amme borcunun söz konusu olduğu
ve bu borcun Çevsa Tekstil Ürünleri Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limi-
tedo Şirketini ilgilendiren bir borç olması nedeniyle tedbirin de borç
lu Limited şirket hakkında uygulanması gerektiği, borçlusu anonim şir-
ket tüzel kişiliği olan Amme Alacağının ortaklar hakkında uygulanacak
işlemlerle korunmasına ilişkin bir kanun yolu bulunmadığı, Vergi Usul
Kanununun 10.maddesinin ise kanuni temsilcilerin ödevlerini kasıt ve
ihmalleri ile yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin varlığından
tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının, kanuni ödevleri ye
rine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağına dair ve böylece şartla
rın varlığı halinde cebren tahsil imkanı veren bir hüküm niteliğinde
bulunması nedeniyle tahsil safhasından evvel koruma tedbirlerinin de
kanuni temsilcilere uygulanmasına imkan verir nitelikte bulunmadığı
gerekçesi ile kabul ederek, dava konusu ihtiyati haciz işlemini iptal
eden İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin 29.12.1986 günlü, 1986/758 sayılı
kararının Çevsa Tekstil Ürünleri Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited
Şirketi hakkında başlamış olan vergi incelemeleri dolayısıyla yapılan
ilk hesaplamalara göre 3.750.000.000.-liralık kaçakçılık cezası üzerin
den 213 sayılı Kanunun 344.maddesi itibariyle 6183 sayılı kanunun 9 ve
13.maddelerinin tatbiki ile bundan böyle adı geçen şirkete her türlü
ödeme ve iadelerin incelenmesinin sonuna dek durdurulmasının emrolundu
ğu, bu emir doğrultusunda Amme Alacağının korunması için 6183 sayılı
Kanunun 9, 13, 17, ve 18.maddeleri uyarınca ödevli şirketin menkul mal
larının hacz olunduğu, diğer taraftan da aynı hükümlerin 213 sayılı Ka
nunun 10.maddesi hükmü ile birlikte uygulanmasına yönelik işlemler te-
kemmül ettirilerek şirket yöneticileri hakkında ihtiyati haciz uygulan
dığı, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 3.madde-
sinde bu kanunda yer alan amme borçlusu yada borçlu teriminin "amme
alacağını ödemek mecburiyetinde olan hukuki ve hükmi şahısları ve bun-
ların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, ver-
gi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini"
ifade ettiği belirtilmiş olup, amme borçlusunun kim olduğu ise ilgili
vergi kanununda gösterilmiştir.
Öte yandan, kanunun 2347 sayılı kanunun 1.maddesiyle değişik 9.madde-
sinde "Vergi Usul Kanununun 344.maddesinde sayılan kaçakçılık halleriy
le, mükerrer 347.maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen hallere te-
mas eden bir amme alacağının alınması için gerekli muamelelere başlan-
mış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk
hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince te-
minat istenir" denilmiş olup, 13.maddesinde ise 9.madde gereğince temi
nat istenmesini mucip haller mevcut ise hiç bir müddetle mukayyet ol-
maksızın alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memurunun kararı
ile ihtiyati haciz uygulanacağı belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 10.
maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları ha-
linde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine ge
tirileceği, bunların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirme-
meleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından ta
mamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının kanuni ödevleri yeri-
ne getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dosya içeriğinden yükümlünün müdürü bulunduğu şirketin sattığı malları
ihraç etmiş görünen Çevtaş Dış Ticaret Anonim Şirketinin haksız katma
değer vergisi almasını teşvik ettiğinden, ihracatçı firmanın ziyaa uğ-
rattığı iddia olunan miktar üzerinden hesaplanan kaçakçılık cezasının
aynen uygulanması gerektiği, ancak anılan şirketin mal varlığının amme
alacağını karşılanamaması nedeniyle şirketin yöneticisi olan yükümlü-
nün mevcut mallarına ihtiyati haciz uygulandığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "iştirak" başlığını taşıyan 338.madde-
sinde; "ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla birden fazla kişi
kaçakçılık yaptıkları veya kaçakçılığa teşebbüs sayılan fiilleri irti-
kap ettikleri veya doğrudan doğruya beraber işlemiş oldukları takdirde
her siri hakkında,iştirak ettikleri suçlar için bu kanunda yazılı ceza
lar uygulanır" hükmü yer almıştır.
İhracatçı Çevtaş Dış Ticaret Anonim Şirketi tarafından 1985 yılında ya
pıldığı belirtilen ihracat olayının herhangi bir mal hareketi olmaksı-
zın fiktif faturalara dayandığının, yapılmasına başlanan vergi incele-
meleri sırasında tesbit olunması ve avans olarak iade olunan 1.250.000
000,-lira üzerinden kaçakçılık cezası kesilmesi için gerekli muamelele
re başlanmış olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun 9,13,17 ve 18.madde
leri uyarınca amme alacağının korunmasını temin için önce ilgili şir-
ketlerin mallarına, bu şirketlerin mal varlığının amme alacağını karşı
lamaması üzerine Vergi Usul Kanununun 10.maddesi uyarınca şirketlerin
yönetim kurulu üyelerinin menkul malları için ihtiyati tahakkuk ve ih-
tiyati haciz uygulandığı anlaşılmaktadır. İhracatçı firmanın gerçek
mal hareketine dayanmayan faturalarda gösterilen katma değer vergisini
vergi iadesi olarak aldığı ve sözü edilen faturalardan bir bölümünü
Çevtaş Tekstil Ürünleri Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketin-
den temin ettiği saptandığına, bunun aksi de geçerli bir belge ile ka-
nıtlanamadığına göre, adı geçen Limited Şirketin ihracatçı firma ile
birlikte ayrı ayrı madde menfaat gözeterek kaçakçılık yaptığı, dolayı-
sıyla 213 sayılı Yasanın 338.maddesinde yazılı "iştirak" fiilinin mey-
dana geldiği ortadadır.
Olayda yükümlünün Müdürü bulunduğu Limited Şirketin mal varlığı amme
alacağını karşılayamamış bulunmasına göre kaçakçılığa iştirak fiilinin
oluşumunda doğrudan doğruya sorumluluk taşıyan davacı hakkında 213 sa-
yılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleş
tiğinin kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak da yönetim kurulu üyesi sı
fatıyla kendisinden alınması gereken vergi cezasına ilişkin kamu alaca
ğını teminat altına almak amacıyla ihtayati haciz uygulanmasında yasa-
ya aykırılık yoktur.
Diğer taraftan, yukarıda belirtildiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanu
nunun 338.maddesinde ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla birden
fazla kişinin kaçakçılık yapmaları halinde bu kanunda yazılı cezaların
uygulanması göngörülmüştür. Kaçakçılık sayılan haller Vergi Usul Kanu-
nunun 344.maddesinde zikredildiğine ve iştirak fiili de birden fazla
kişi tarafından yapılan kaçakçılık sonucu oluştuğuna göre, kaçakçılığa
iştirak hali de 6183 sayılı Kanunun Amme alacaklarının korunması başlı
ğını taşıyan bölümde yer alan teminata ilişkin 9.madde kapsamında sa-
yılmak gerekir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.
ŞT/NÇ
|