Dairesi
BORCUN VERİLDİĞİ TARİHTE İPOTEK TESİS EDİLMESİ DURUMUNDA İKRAZATÇILIK...
Karar No
1082
Esas No
4460
Karar Tarihi
20-03-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1996
1082
1995
4460
20/03/1996
 
KARAR METNİ

BORCUN VERİLDİĞİ TARİHTE İPOTEK TESİS EDİLMESİ DURUMUNDA İKRAZATÇILIK
FAALİYETİNİN VARLIĞINDAN SÖZ EDİLEBİLECEĞİ HK.

Vergi inceleme raporuna dayanılarak 1989 yılının Haziran dönemi için
yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muameleleri
vergisi tarhiyatı ile usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle a-
çılan davada; 6802 sayılı Yasanın 28. ve Vergi Usul Kanununun 3. ve
30. maddelerinden bahisle, Danıştayın yerleşik içtihatlarına göre, çok
büyük miktardaki paraların aralarında yakın akrabalık ve sıkı iş iliş-
kisi bulunmayan kimselere faiz karşılığı olmaksızın borç olarak veril-
mesinin düşünülemeyeceği, dosyanın incelenmesinden, vergi dairesine
gönderilen ihbar mektubu ile Mustafa Kışpınar'ın muhtelif tarihlerde
davacıdan faiz karşılığında borç para aldığının belirtildiğinin, borç
alınan para ve faizler geri ödenmeyince ...'a ait gayrimenkul üzerinde
davacı lehine liralık ipotek tesis edildiğinin ve tarihinde davacının
gayrimenkulü satın aldığının anlaşıldığı, davacının, ihbarcı ile kar-
deşinin iş ilişkisi olduğu, bu nedenle kardeşinin liralık alacağına
karşılık,ihbarcının gayrimenkulü üzerinde kendi adına ipotek tesis e-
dildiği iddiasına, davacı tarafından kanıtlanamadığı sürece itibar e-
dilemeyeceği, bu nedenle ikrazatçılık yaptığı sabit olan davacı adına
yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhi-
yatın onanması;ancak,Vergi Usul Kanununun 336. maddesi hükmüne göre,
olayda kaçakçılık cezası kesildiğinden usulsüzlük cezası kesilemeyece-
ği gerekçesiyle usulsuzlük cezasının ise terkini yönünde verilen Afyon
Vergi Mahkemesinin 25.5.1995 gün ve 1995/53 sayılı kararının; ipoteğin
iş ilişkisi nedeniyle faizsiz olarak tesis edildiği, ayrıca mahkemece
vekalet ücretine yanlış hükmedildiği ileri sürülerek bozulması iste-
nilmektedir.

Uyuşmazlık, bant kayıt ve kaset alım-satımı faaliyeti yanında
ikrazatçılık yaptığı halde, bu faaliyetini vergi dairesinin bilgisi
dışında bıraktığı vergi incelemesiyle saptanan yükümlü adına kaçakçı-
lık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisi salınmasından doğmuş
bulunmaktadır.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28. maddesinin üçüncü
fıkrasında; 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, i-
kinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini de-
vamlı olarak yapanların bu kanunun uygulanmasında banker sayılacakları
hükme bağlanmıştır.

Günün ekonomik şartları göz önünde tutulduğunda, aralarında ya-
kın akrabalık veya iş münasebeti bulunmayan kimseler arasında karşı-
lıksız borç para alınıp verilemeyeceği ve bir takvim yılında bir kaç
kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda borç para verilmesinin ik-
razatçılık sayılacağı ve elde edilen faizin banka ve sigorta muamele-
leri vergisine tabi tutulması gerekeceği hususu Dairemizin süregelen
içtihatlarındandır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Kanunla değişik 3.
maddesinin B bendinde, "vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu o-
laya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran o-
lay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her
türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla il-
gisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadeleri ispatlama vasıtası ola-
rak kullanılamaz." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümler karşısında, vergi yükümlüsüyle ticari ilişki içinde
bulunan kişilerin verdiği bilgilerin maddi delil olarak kabulü gerek-
mektedir. Özellikle ikrazatçılık faaliyetinde borç alan kişilerin olay
la ilgileri tabii ve açık olduğundan, bunların beyanlarının maddi de-
lil niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur. Ancak, yükümlüyle arala-
rında husumet bulunduğu anlaşılan kişilerin, yükümlü aleyhine beyanda
bulunmaları olasılığı gözönüne alınarak bu kişilerin beyanlarının de-
lil sayılmaması gerekir.

Olayda, Sandıklı parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde
tarihinde kardeşinin liralık alacağına karşılık olarak davacı lehine
ipotek tesis edilmesi tarhiyatın dayanağını teşkil etmektedir.

İnceleme raporu ve eki tutanakların incelenmesinden, ipotek te-
sis edilen 7.11.1990 tarihinde ayrıca borç para verme işlemi olmadığı
görülmekte olup, verilen para karşılığında faiz alındığı yolunda baş-
kaca bir tespit bulunmamaktadır.

Her ne kadar ipotek tesisi, faiz karşılığında borç verildiğine
karine teşkil ederse de, ipoteğin, doğrudan doğruya borcun verildiği
tarihte, yani 1989 yılında, tesis edilmiş olması gerekir.

Bu durumda yükümlünün ikrazatçılık yaptığı yolunda yeterli de-
lil bulunmadığı sonucuna varıldığından, yükümlü adına salınan kaçakçı-
lık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisinin kaldırılması iste-
miyle açılan davanın mahkemece kararda yazılı gerekçelerle reddedil-
mesinde isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kara-
rının bozulmasına karar verildi

(MT/ES)

(DAN-DER; SAYI:92)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı