|
NOKSAN ÖDENEN İNŞAAT VERGİSİNİN, BU VERGİNİN ÖDENMESİNDE MÜKELLEFLE
BİRLİKTE MÜTESELSİL SORUMLU OLAN BELEDİYE FEN MEMURUNDAN DA İSTENEBİ-
LECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; ... bina inşaat vergisinin noksan ödendiğinin inceleme ra-
poru ile saptandığı gerekçesiyle noksan yatırıldığı öne sürülen vergi-
nin kusur cezalı olarak, sorumlu sıfatıyla Belediye Fen Memurundan is-
tenmesinden doğmuş bulunmaktadır.
Vergi Mahkemesi, bina inşaat vergisi yükümlüsünün, inşaat ruhsatını
alan şahıslar olduğu, noksan alındığı öne sürülen vergilerin, önce,
yükümlü adına tahakkuk ve tebliğ edilmesi ve tarhiyatın kesinleşmesin-
den sonra yükümlüler tarafından verginin ödenmemesi halinde ancak o
zaman sorumlu sıfatıyla Belediye Fen Memuruundan ödeme emri ile isten-
mesi gerektiği; vergi sorumlularının, tarhiyat aşamasında vergiye mu-
hatap alınamıyacağı gerekçesiyle ek tarhiyatı terkin etmiştir.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununa 1318 sayılı Finansman Kanunu ile
eklenen ve 66.maddeden sonra gelen bina inşaat vergisine ilişkin ek 2.
maddede; "Gerekli verginin tamamen ödenmesinden önce ruhsat veren be-
lediye ve muamele yapan tapu memurları, verginin ödenmesinden mükellef
ler ile birlikte müteselsilen sorumludur." hükmü yer almış, üçüncü kı-
sımdaki ek 3.maddede de bina inşaat vergisini, inşaat, ilave veya ta-
dilat için inşaat ruhsatı alanların ödeyeceği belirtilmiş bulunmakta-
dır. Bu hükümler karşısında uyuşmazlığın çözümü, bina inşaat vergisi-
nin noksan ödenmesi halinde, mükellef ile birlikte müteselsilen sorum-
lu tutulan belediye fen memurları adına da tarhiyat yapılıp yapılamıya
cağının saptanmasına bağlıdır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8.maddesinde mükellef; vergi kanunları
na göre kendisine vergi borcu terettübeden kişi, sorumlu ise, verginin
ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi
olarak tanımlanmış, son fıkrasında ise; "Bu kanunun müteakip maddele-
rinde geçen mükellef tabiri vergi sorumlularına da şamildir." hükmü
yer almıştır. Bu hükümden anlaşılacağı üzere Kanunun diğer maddelerin-
de mükellefler hakkında getirilen görev, sorumluluk ve haklar, aksine
bir hüküm bulunmayan hallerde vergi sorumluları için de aynen geçerli
olmaktadır. Kanunun "Vergi ihtilafları" başlıklı beşinci kitabında da
aksine hüküm bulunmadığına ve vergi sorumluları, vergi borcundan mükel
lef ile birlikte müteselsilen sorumlu olduklarına göre, kendilerinden
istenen vergi ve cezaya, tarhiyat aşamasında itiraz etme hakkına sahip
bulundukları açıktır. Aksi halde mükellefiyet (veya sorumluluk) vergi-
yi doğuran olay, vergi oranı, tarh zamanaşımı, kaçakçılık kastının bu-
lunmaması gibi tarhiyatın tebliği üzerine ileri sürülebilecek nitelik-
teki itirazlarda bulunamamaları durumu ortaya çıkar. Sorumluların,
mükellef tarafından itiraz edilmemek suretiyle kesinleşen tarhiyatlar-
dan sonra doğrudan doğruya ödeme emrine muhatap olmaları ise ödeme em-
ri aşamasında borçlulara tanınan kısıtlı itiraz nedenleri ve usulleri
içinde kalanları gibi aleyhe sonuç doğurur.
Bu itibarla, vergi sorumluları adına tarhiyat yapılmasında yasal engel
bulunmadığına ve müteselsilen sorumluluk söz konusu olduğuna göre Ver-
gi Mahkemesinin işin esasına girerek ek tarhiyatın gerek miktar ve ge-
rekse kanuni unsurları açısından yerinde olup olmadığını incelemesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz konusu Vergi Mahkemesi kararının bozulma-
sına karar verildi.
AZLIK OYU:
Kanunda, vergi sorumlularının, verginin ödenmesi bakımından mükellef
ile birlikte müreselsilen sorumlu oldukları hükme bağlandığından tahak
kuk işleminin verginin yükümlüsü adına düzenlenip tebliğ edilmesi ge-
rekmektedir.
Olayda ise verginin, yükümlüler adına değil doğrudan vergi sorumlusu
adına tarh ve tebliğ edildiği anlaşıldığından, tarhiyatın terkini hak-
kındaki Vergi Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile verilen
karara karşıyız.
(DAN-DER; SAYI:56-57)
(MT/YÖ)
|