Dairesi
TASFİYE HALİNDEKİ KURUMLARIN TASFİYE KARININ, TASFİYE DÖNEMİNİN SONUNDAKİ SERVET DEĞERİ İLE TASFİYE DÖNEMİNİN BAŞINDAKİ SERVET DEĞERİ ARASINDAKİ MÜSPET FARK OLDUĞU HK.
Karar No
1038
Esas No
1860
Karar Tarihi
06-05-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
2004
1038
2003
1860
06/05/2004
 
KARAR METNİ

TASFİYE HALİNDEKİ KURUMLARIN TASFİYE KARININ, TASFİYE DÖNEMİNİN SONUNDAKİ SERVET DEĞERİ İLE TASFİYE DÖNEMİNİN BAŞINDAKİ SERVET DEĞERİ ARASINDAKİ MÜSPET FARK OLDUĞU HK.

Temyiz Eden : Yunusemre Vergi Dairesi Müdürlüğü/ESKİŞEHİR

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Tasfiye halinde davacı şirketin tasfiye dönemi işlemlerinin incelenmesi sonucu adına re'sen kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 14.5.2003 günlü ve E:2002/451, K:2003/454 sayılı kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Tasfiye Karı " başlıklı 32 inci maddesinde, tasfiye halindeki kurumların tasfiye karının, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki müspet fark olduğu, 33 üncü maddesinde de, tasfiye döneminin başındaki servet değerinin kurumun tasfiye dönemi başındaki bilançosunda görülen özsermayesi, bir yıldan fazla süren tasfiyelerde mükellefin tasfiye dönemlerinin başındaki servet değerinin, bir evvelki dönemin son bilançosunda görülen servet değeri olduğunun belirtildiği, davacı şirketin genel kurul kararıyla 23.5.2000 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiyenin 26.12.2001 tarihinde tamamlandığı, bu tarihler arasında tasfiye karının eksik hesaplandığı belirtilerek tarhiyat yapılmış ise de mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, tasfiye başlangıcı özvarlığı, tasfiye sonu özvarlığı ile 2001 yılında demirbaş satışından elde edilen dönem hasılatı dikkate alınarak, 2001 yılı dönem karının hesaplandığı, ancak önceki dönemden geçmiş yıl zararı bulunması nedeniyle tasfiye sonunda herhangibir kazancın söz konusu olmadığının tespit edildiği bilirkişi raporunun mahkemelerincede uygun bulunduğu gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Kumru Örnek Demirtaş'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 6.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YÖ/ŞGK
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı