TİCARİ TEAMÜLLERE VE OBJEKTİF İYİNİYET KURALLARINA AYKIRILIĞI SAPTANAN
DAVRANIŞLARIN KABUL EDİLEMEYECEĞİ HK.
Deri konfeksiyon imalatı ve ihracatı ile uğraşan yükümlü şirketin 1990
yılı işlemlerinin katma değer vergisi iadesiyle sınırlı olarak incele-
mesi sonucunda, haksız yere katma değer vergisi iadesinden yararlanıl-
dığının tespit edilmesi üzerine Mart- Haziran ve Ağustos- Aralık dö-
nemlerinde fazladan iade alınan tutar kaçakçılık cezalı olarak geri
istenilmiştir. İstanbul 1. Vergi Mahkemesi ... gün ve 1996/1538 sa-
yılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesinde, tahak-
kuk fişinden başka vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bi-
lumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişile-
re posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinme-
yenlere ise ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde de tebliğin
mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya
vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin ise bunla-
rın başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, tebliğin, kendisine teb-
ligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulu-
nanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapı-
lacağının hükme bağlandığı, öte yandan yine aynı yasanın 114. madde-
sinde vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından
başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergile-
rin, 374. maddesinde de cezaların zamanaşımına uğrayacağı kuralına yer
verildiği, dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin, iş yerinin ...
tarihleri arasında tatil edilerek işçilerin ücretli izinli sayılması
yönündeki ... günlü yönetim kurulu kararının, daha önce bağlı bulundu-
ğu Dış Ticaret Vergi Dairesi Müdürlüğüne ... tarihli dilekçe ile bil-
dirilmiş olması yanında ibraz edilen harcama belgelerinden de, yükümlü
şirketin yönetim kurulu başkanı ile üyelerinin söz konusu tarihlerde
iş yeri ve ikametgah adresleri dışında bulunduğunun anlaşılması karşı-
sında, yükümlü şirketin işyeri adresi ile yönetim kurulu başkanının i-
kamet adreslerine ... tarihinde memur eliyle yapılan tebligatın yuka-
rıda belirtilen yasa hükümlerine aykırı olduğu, dolayısıyla dava konu-
su vergi ve cezasının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kaçakçılık
cezalı katma değer vergisini terkin etmiştir. Vergi dairesi tarafından
yapılan tebligatın yasaya uygun olduğu, işyerinin tatil edilmesiyle
ilgili olarak herhangi bir bildirimde bulunulmadığı ileri sürülerek
kararın bozulması istenilmektedir.
Uyuşmazlık, deri konfeksiyon imalatı ve ihracatı ile uğraşan
yükümlü şirketin 1990 yılı işlemlerinin katma değer vergisi iadesiyle
sınırlı olarak incelenmesi sonucunda, haksız yere katma değer vergisi
iadesinden yararlanıldığının tespit edilmesi üzerine, Mart-Haziran ve
Ağustos-Aralık dönemlerinde fazladan iade alınan ve idarece geri iste-
nilen katma değer vergisi ile vergi aslı üzerinden kesilen kaçakçılık
cezasını kaldıran vergi mahkemesi kararının bozulması istemine iliş-
kindir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde, vergi alacağı-
nın doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl
içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğ-
rayacağı hükme bağlanmış, 21. maddesinde ise tebliğ, vergilendirmeyi
ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafın-
dan mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi olarak ta-
nımlanmış, 93. maddesinde de tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme
ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların ad-
resleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli
taahhütlü olarak, adresleri bilmeyenlere ilan yolu tebliğ edileceği
kuralına yer verilmiştir.
Aynı yasanın 94. maddesinde de tebliğin mükelleflere, bunların
kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere
yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür
veya kanuni temsilcilerine yapılacağı, tebliğin kendisine tebligat ya-
pılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan
veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı be-
lirtildikten sonra, 102. maddesinde tebliğ olunacak evrakı muhtevi
zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap i-
le posta memuru tarafından taahhüt ilmuhaberine tarih ve imza konulmak
suretiyle tespit olunacağı, muhatabın geçiçi olarak başka bir yere
gittiği bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildi-
rildiği takdirde keyfiyetin ve beyanda bulunanın kimliğinin tebliğ a-
lındısına yazılarak beyanı yapana imzalattırılacağı, imzadan imtina e-
derse tebliğ yapanın bu ciheti şerh ve imza edeceği ve tebliğ edileme-
yen evrakın çıkaran mercie iade olunacağı, bunun üzerine tebliği çıka-
ran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden
tebliğe çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı se-
beple tebliğ edilmeyerek iade olunursa tebliğin ilan yolu ile yapıla-
cağı hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 1990 yılı işlemleri-
nin, şirket kanuni temsilcisi ile birlikte düzenlenen ... tarihli tu-
tanakla incelenmeye başlanılmasına rağmen, inceleme raporu düzenlenme-
si sırasında ... tarihli yönetim kurulu kararı ile 25-29 Aralık 1995
tarihleri arasında iş tatil edilerek işçilerin ücretli izinli sayılma-
sına karar verildiği, ... tarihli dilekçe ile durumun bağlı bulunulan
iki ayrı vergi dairesinden yalnız Dış Ticaret Vergi Dairesine bildir-
diği, ... tarihli tutanakta incelemenin Şişli Vergi dairesine verilen
beyannamelerde yeralan katma değer vergisi iadeleriyle ilgili olduğu
belirtilmesine karşın Şişli Vergi Dairesine durumun bildirilmediği,
... gün ve 1995/92-9 sayılı inceleme raporuna dayanılarak ... tarihin-
de tanzim edilen ihbarnamenin, ... tarihinde yükümlü şirketin işyeri
adresinde ve yönetim kurulu başkanının ikamet adresinde kendisine teb-
ligat yapılacak kimse bulunamaması üzerine, mahalle muhtarı ile görev-
li zabıta (Polis) memuru nezaretinde kapıya asılmak suretiyle teblig
edildiği, durumu tespit eden iki ayrı tutanak düzenlediği anlaşılmış-
tır.
213 Sayılı Yasanın 102. maddesinin, tebligat için muhatapların
uygun aralıklarla iki defa aranması yolundaki hükmü, iyi niyetli mü-
kelleflerin mağdur durumda bırakılmamalarını sağlamak amacıyla getiri-
len bir düzenleme olmakla birlikte, yükümlü şirketin yönetim kurulu
kararı ile ... tarihinden itibaren işyerinin tatil edilerek işçilerin
ücretli izinli sayılması zaruri bir nedene dayalı olmadığından, yüküm-
lü şirketin bu davranışının objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaştı-
ğından söz edilemez.
Bu itibarla, yasaların kötü niyetli davranışları himaye etmeye-
ceği yolundaki genel hukuk ilkesi de gözönünde bulundurulduğunda, yü-
kümlü şirket tarafından 1990 yılına ait işlemlerinin incelendiği dö-
nemde ve anılan yıla ait vergi alacağının zaman aşımı süresinin dol-
masına çok az bir süre kaldığı ve genellikle bireylerin tüketim eği-
liminin yüksek ve alış veriş gereksiminin fazla olduğu bir sırada ti-
cari yaşamın gerekleri ile teamüllerine aykırı olarak işyerinin tatil
edilmesi ve işçilerin ücretsiz izine çıkarılması, suretiyle işyeri ka-
palı tutularak dava konusu ihtarnamelerin tebliğinin imkansız hale ge-
tirilmesinin amaçlandığı anlaşılmakla, ... tarihinde yapılan tebliga-
tın geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, cezalı tarhiyatı zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle
terkin eden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 1.
Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına karar
verildi.
(MT/ES)
|